Bültenimize Abone Olun

En son haberler ve özel duyurulardan haberdar olmak için abone olun

Tarih:

Dünyayı Güzellik Kurtaracak: ODTÜ Mezunlarının Depremzedeler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Hikayesi

Diğer Başlıklar

Follow Us on Social Media

ÖZET

6 Şubat 2023 tarihinde ilki 04.17’de gerçekleşen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli ve 10 ili (Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye ve Kilis) etkileyen 7.7 ve 7.6 şiddetinde iki büyük deprem ve sonrasındaki artçı depremler ile maalesef şehirlerde büyük yıkımlar oldu, yüzbinlerce insan yıkılan binalar ve çöken yapılar nedeniyle hayatını kaybetti, yaralandı. Bunların dışında milyonlarca insan bu depremlerden etkilendi, maddi ve manevi büyük zarar gördü. Tüm Türkiye’deki ve dünyadaki insanların da bu ölümler ve yıkımlar sonrası yürekleri yandı.  Çaresizliğe, umutsuzluğa, yıkıma direnmek ve deprem bölgelerindeki insanların her türlü ihtiyacı için yardıma koşmak, onlarla dayanışmak için Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden pek çok sivil toplum kuruluşları, yardım kurumları ve gönüllüler saniyelerle yarışıp acil ihtiyaçları bölgeye en hızlı şekilde iletip yüreklere biraz da olsa su serpebilmek için seferber oldu. Acıları tamamen bitirmek zor, ama bir nebze olsun paylaşmak, azaltmak ve yaraları sarmak için koşan bu kuruluşlar ve gönüllüler de unutulmaz insani hikayelerin isimsiz kahramanları oldular. Depremler sonrası böylesi içten bir yardımlaşmanın ve dayanışmanın bir örneğini de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) mezunları ve ODTÜ Mezunları Derneği verdi. ODTÜ Mezunlar Derneği’nin ev sahipliği ve çağrısı ile yardıma koşan pek çok gönüllünün özverisi, organizasyon becerisi ve çabaları yardımlarda öne çıkan kilometre taşlarından birisini oluşturdu. Depremler sonrası pek çok başarılı insani yardım organizasyonları oldu, çoğunun kahramanı hep isimli isimsiz gönüllülerdi, hepsini minnetle hatırlayacağız. Bu yazının amacı da bir tane yardım organizasyonunu ayrıca öne çıkarmak değil, hepsini minnetle anarken, sadece pek çok başarılı insani yardım hikayesinden bir tanesini, onların hikayesini anlatmaktır. Yazının bir amacı da bu hikâyede anlatılanların, tüm doğru ve eksikleri ile gelecek acil durum ve yardım organizasyonları planlamalarına katkısı olmasıdır. Özetle, bu yazıda, depremin ilk gününden 52. yardım tırının gönderildiği 15 Şubat 2023 tarihine kadar ODTÜ Mezunlar Derneği ev sahipliğinde yaşananlara değineceğiz.

Dünyayı Güzellik Kurtaracak:

ODTÜ Mezunlarının Depremzedeler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Hikayesi

6 Şubat 2023 tarihinde rüyalardan kabusların en kötüsüne uyandığımız ilki 04.17’de gerçekleşen iki büyük şiddetli deprem, onları takip eden pek çok artçı sarsıntı, maalesef 10 ili yerle bir etti. Yıkılan binalar, çöken yapılar, enkaza dönen şehirlerde sayısız can yıkıntıların altında kalırken, yürekleri dağlayan çığlıkları maalesef sayısız ölümler, yaralanmalar ve kaybolan hayatların haberleri takip etti. Acı üstüne acı ekleyen bir tesadüfle depremlerin zamanı bir de “bir türlü gelmedi” derken bir anda gelen kara kışın en sert dönemleri ile kesişti. Kahramanmaraş Pazarcık’tan başlayıp Hatay, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye ve Kilis’i yakan yıkımların, can kayıplarının, yaralanmaların bir anda tüm insanlığı sarıveren üzüntüsü, acısı ile bir anda hem acil arama kurtarma hem de deprem bölgelerinde her türlü ihtiyacı karşılamak için zaman ile yarış başladı.

Pek çoğumuz için hayatın bir daha eskisi gibi olamayacağı bir milat olsa gerek 6 Şubat 2023. Belki eski bir dosttan, bir akrabadan, bir tanıdıktan gelecek ses için açılmasına yalvardığımız telefonlar ellerde, meşgule düşen her aramada bir umut, açılan her aramada neye sevindiğine duyulan şaşkınlıkla gözlere hücum eden yaşlara direnilen o dakikalarda “elimden gelen bir şey olsa!” çaresizliğine yenilmek istemeyenler… Belki de ülkesinin bir yerinde aç kalan, açıkta olan, canıyla, sevdiklerinin canıyla sınananlar için kalpleri ortak atan, o paha biçilmez anda sadece üzülmeyi kabul etmeyip bu acıya az veya çok derman olmaya namzetler… Depremlerde enkaz altında kalanlar ve can havliyle evlerinden sokaklara dökülebilenler ile birlikte onlara yardım edebilmek için pek çok insan ve kuruluş da o saatten sonra yollara döküldü, onlarla birlikte onlar için çırpınmaya başladı…

“Ne yapabilirim?” sorusuna en içten cevaplardan biri Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mezunları Derneği’nden geldi. Dernek hemen 6 Şubat günü sabah 7.30’da çalışmalara başlayıp 8.45’te ilk destek çağrısına sosyal medya hesapları kanalıyla çıktı. Sonrasında battaniye-uyku tulumu, çadır, bebek bezi, hijyen malzemeleri vb. ihtiyaçlar ve bu malzemelerin hazırlanması için yapılan duyurular üzerine Derneğe her acil ihtiyaç kaleminden on binlerce yardım aktı ve yine başta ODTÜ olmak üzere binlerce üniversite öğrencisi, ODTÜ mezunu ve akademisyeni gönüllü olarak çalıştı. 52 tır bölgeye ulaştırıldı ve yine oralarda gönüllülerce en ufak bir zayiat olmaksızın dağıtıldı. Peki, nasıl yönetildi bu süreç? Nasıl bir sistemden bahsediyoruz?

Derneğe gelen malzemeler, malzemeleri getiren kişiler araçtan inmeden öğrencilerce kurulan insan zinciriyle dernek binası içine elden ele, hem de mevsimin en soğuk döneminde taşındı. İnsan zincirinde yorulanlar olduğunda yeri hemen bir başkasınca dolduruldu. Fakat soğuk artık dayanılmaz oluncaya kadar zinciri kimse kolay kolay bırakmadı. Yardıma o gün için yeni gelenlerden hep bir nida: “Hocam yorulanın yerini alayım!”, ama öyle kolayca bırakılmadı mevziler. İçerisi apayrı bir dünya. Hemen masalar kuruldu: giyim, battaniye, gıda ayakkabı… Evet, çok değil bir ay önce belki bir kutlama, belki bir sohbet etmek için başına oturduğumuz masalar var ya, onlardan bahsediyorum. Gelen malzemeler bu masalardaki gönüllülerce tasnif edildi. Her biri ayrı ayrı tekrar kutulandı, tek bir damla su alıp da ıslanmasınlar diye kat kat çöp poşetlerine sarıldı. Kuvvetlice bantlandı ki yolda açılmasın. Malzemeler geldiğinde, dersiniz ki ameliyat masasındaki durumu kritik bir hastaya müdahale ediliyor. Zaman öyle kıymetli, bir dakikası bile boşa geçmemeli. Hızla hareket eden eller, kollar… Masalardan yükselen, binanın tüm duvarlarında çınlayan bant sesleri… Kendilerince kodlar da üretmiş gönüllüler: “Üst”: konserve kutusu, kutu ters dönmeden taşınacak demek misal. “Zincir!” diye bağırılıyorsa, paketleme tamamlanmış, insan zincirindeki kişilerce paketin alınıp yine elden ele, aslında gönülden gönüle, tıra taşınması gerek. Dolup yola çıkan her tırda tüm binada yükselen alkış seslerini, malzeme gelmesi gecikince gerilen, “Hiç ayakkabı yok mu oralarda?” diye diğer masaları dolaşanları, “Toplu battaniye gelecek değil mi?” diyerek Dernek Yönetimi kapısında bitenleri, çocuklar için kutulanan oyuncaklara cep telefonlarından baktıkları çizgi film kahramanlarının çizdikleri resimlerini de ekleyenleri not etmek gerek. Ellerinde çay, bisküvi, kolonya, dezenfektanlarla gönüllüleri destekleyenleri mutlaka yazalım. Ne tuhaf değil mi? Çok değil, bir iki yıl önce birbirimizden uzak durma gerekliliğimizin simgesi olan bu kolonyalar, şimdi bir aradalığımızın, birbirimizin acısına koşmamızın nişanesi! Hayaller laboratuvarlarda deneyler yapmak, teknik çalışmalar yapmak, sosyal tezler çalışmak, yapay zekâ çalışmaları yürütmek iken, hayatlar “Bandın ucunu kaybettim!” diyerek sinirlenmek, “bana hemen açık bant!” diyerek bağırmak oldu 6 Şubat-15 Şubat arasında.

Deprem bölgelerine giden öğrencilere destek vermek için kendilerini sırtlarında kamp çadırlarıyla yollara vuran ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü mensuplarından ve ODTÜ personelinden oluşan iki farklı gönüllü ekibine, Dernek’e gelen depremzedelerle, Dernek’te gönüllü çalışanlarla, yakınlarını kaybedenlerle görüşmeler yapan psikologlara, ellerinde megafonlarla insan zincirini düzenlemek ve masaların bant, makas, çöp torbası gibi ihtiyaçlarını gidermek için koşturanlara nasıl teşekkür edilir, bilemedim.

Nasıl organize oldunuz gençler, mezunlar? Nereden bildiniz böyle ihtiyaçlar olacağını daha depremin ilk gününün ilk anlarından itibaren de ne ara bir araya geldiniz? Evet, Dernek Yönetimini de unutmamak gerek. Hangi ilin hangi ilçesine hangi malzemenin gideceğinin, tırların nasıl temin edileceğinin tertibi, Kurul üyelerinin koordinasyonunda dahası kişisel girişimleriyle getirilen ihtiyaç malzemeleri için yapılan telefon teatileri de mutlaka eklenmeli bu sisteme! Çalışanların ne yiyeceği ve içeceğinin düşünülmesini de es geçilmemeli değil mi? Erciyes Börek, Çankaya Belediyesi, Canın Corner, If Performance, 6:45 KK Ankara, Tapas, Haymatlos Mekan[1]gibi perde arkası ekibince getirilen bisküviler, kekler, çaylar, çorbalar, yemekleri de ekleyelim o vakit. Bir hafta boyunca Dernek’in her imkânını gönüllülere seren Yönetimi ayrıca alkışlamak gerek!

Malzeme dağıtımını en doğru ve güvenilir şekilde yapacak kişilerle doğrudan irtibata geçip bölgede bulunan, Dernek’in önceden bildiklerinden aldıkları bilgiye göre ihtiyaçları belirleyen, teslim formunu malzeme doldurulmuş tır şoförüne verip malzemeleri teslim alan kişinin imzaladığı formları tekrar Dernek’te kayıt altına alan, depo ayarlayabildiği merkezi yerlerde depodan, ayarlayamadığı dağınık yerleşim yerlerinde araçlardan ilk elden ihtiyaç sahiplerine elden dağıtım yapmayı Ankara’dan organize eden, sabahın ilk saatlerinden gecenin bir yarılarına kadar çırpınan Dernek Yönetiminin emekleri unutulmamalı! Belki şeffaf olup yardımda bulunan ve/veya çalışan gönüllülerin aklında yardımların yerini bulduğuna dair en ufak bir şüphe bırakmamak, belki gelen yardımların çoğalmasına hizmet etmek için Dernek’te yürütülen faaliyetler ile yardımların ulaştığını gösteren fotoğraf ve videoların, yardım ulaşan ihtiyaç sahiplerinin sosyal medya veya e-postayla yaptıkları paylaşımların, her malzeme ihtiyacının Derneğin sosyal medya hesaplarından duyurulması da… Maliyetine uyku tulumu üretimi için bir firmayla anlaşılmasının duyurulmasından yaklaşık 24 saat sonra yine üretim kapasitesi sınırlarına ulaşıldığının ilan edilmesi, elektronik mağazalardan, dijital platformlardan Türkiye’nin dört bir yanındakilerin satın aldıkları malzemelerin teslim adresini Dernek olarak göstermesi hem Dernek’e duyulan güvene hem de Dernek’çe gösterilen özene işaret etmesi açısından unutulamaz! Uyku tulumu kampanyası deyip geçmeyelim, 2600 tulum, 500 çocuk, 500 yetişkin polar mont, 150 soğuk iklim pantolon, 150 softshell mont, 400 çift eldiven, 250 adet farklı ebatlarda şişme yatak, 1300 adet mat sağlanmış.[2] Peki, ihtiyaçların uzun süreli olacağı bilinciyle Dernek’in ilk etaptaki ihtiyaçların karşılanması sonrasında barınma, eğitim, sağlık gibi alanlarda yapılabileceklerini planlamasına, depremzede öğrenciler için burs fonu kurmasına ne demeli?

Dünyayı değiştirebilir miyiz, şehirlerle birlikte yiten anıları yeniden inşa edebilir miyiz, acılar ne kadar sarılabilir, böylesi bir darlıkta bir nefes olunabilir mi bilmiyorum. Ama görüp yaşayıp bildim ki kaybedilen ailenin veya dostların yeri doldurulamayacak olsa da kalpten kalbe kurduğu en samimi ve derin bağlarla yapabileceklerinin en iyisini yapmak için cansiperane çabalayanlar, başkalarının bir anlık ferahı için hiçbir gayretini esirgemeyenler, bir başkasının acısından sebep sevgi ve şefkat dolu aklı ve gönlü kendine yük olanlar hiç de az değil!

Bizi biz yapmaya çatı olan ODTÜ Mezunları Derneği’ne ve büyük ODTÜ ailesine sonsuz teşekkürlerle…


DİPNOTLAR:

[1]https://twitter.com/odtu_md/status/1627705260838903808?s=20

[2]https://www.odtumd.org.tr/arsivler/13044

Bültenimize Abone Olun

En son haberler ve özel duyurulardan haberdar olmak için abone olun

Aslı KAN
Aslı KAN
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi