ÖZET
Birinci bölümü daha önce yazı dizisinin, ikinci bölümünde, özel askeri şirketlerin (ÖAŞ’ler) çeşitli ülkeler tarafından nasıl kullanıldığını ele almaktadır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve İngiltere gibi ülkelerin başını çektiği bazı devletler, son yıllarda ÖAŞ’lerden yoğun bir şekilde istifade etmektedir. Suriye, Irak ve Libya örneklerinde ise ÖAŞ’lerin çatışmaların kaderini etkileyebilecek bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Ancak her ülkenin ÖAŞ’lere yaklaşım şeklinin aynı olduğunu söylemek oldukça zordur. Özellikle ABD’de, ÖAŞ’lere yönelik yapılan hukuki ve idari düzenlemeler diğer ülkelerden farklılaşmaktadır. Rusya ise, diğer ülkelere nispeten, ÖAŞ’leri kullanırken özellikle devlet ile ÖAŞ’ler arasındaki ilişkinin niteliğini saklamaya yönelik bir tutum takip etmektedir. Çin’de ise ÖAŞ’lerin çok sıkı bir şekilde devletin güdümünde olduğu söylenebilir. Yazı dizisinin bu ikinci bölümünde özellikle hedeflenen bir başka amaç da ÖAŞ’ler ile devletler arasındaki ilişkilerin farklı niteliklerini ortaya koyabilmektir.
Özel Askeri Şirketler:
ABD, Rusya, İngiltere ve Çin: Bölüm 2
Giriş
Yazı serisinin birinci bölümünde, özel askeri şirket (ÖAŞ) fenomenin neden ve nasıl ortaya çıktığına, temel mantığına dair bir giriş yapılmış; daha sonra da ÖAŞ’lerin türlerine, nasıl yaygınlaştıklarına, ne amaçlarla kullanıldıklarına dair bir analiz yapılmıştı. Yazı serisinin bu ikinci bölümünde ise birkaç amaç bulunmaktadır. Öncelikle, ÖAŞ’lerin tarihi gelişimine ve ülke örneklerinde nasıl kullanılmaya başladıklarına dair kısa bir bölüm kaleme alınmıştır. Daha sonra da çeşitli ülkelerdeki ÖAŞ örneklerine dair Amerika Birleşik Devleti (ABD), Rusya, İngiltere ve Çin’e ayrı ayrı odaklanarak detaylı ampirik analizler yapılmıştır. ÖAŞ’lerin zaman içerisinde neredeyse ulusal orduların tamamlayıcı bir parçası haline gelmelerini müteakiben, çeşitli ülkelerin ulusal ve dış siyasetlerinde de ÖAŞ’ler önemli bir rol üstlenmiştir. Son zamanlarda özellikle ÖAŞ’ler ile gündeme gelen Rusya, ABD ve İngiltere gibi bu konuda önde gelen ülkeler arasında yer almaktadır. Ayrıca, her ne kadar diğer ülkeler kadar öne çıkmasa da ÖAŞ’ler Çin’in ulusal hedeflerinin korunmasında da önemli bir rol üstlenmektedir. Bu ülkelerdeki ÖAŞ’ler incelenecek ve yeni düzenlemelerle ÖAŞ’ler ve politikacılar arasındaki ilişkiler özellikle siyasi maliyet kavramı etrafında ele alınacaktır. Bu bölümde ülkelerdeki ÖAŞ’lere yönelik hukuki düzenlemeler ve neden bu alanda özellikle boşluklar bırakıldığı da içyüzü ile analiz edilecektir.
1. Özel Askeri Şirketlerin Tarihi Gelişimi Hakkında Kısa Bir Mülahaza
Özel askeri şirketler (ÖAŞ), her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD’nin) 2000’lerin başında Afganistan ve Irak’a müdahale etmesinden sonra kamuoyunu meşgul etmeye başlasa da kökenleri neredeyse Vietnam Savaşı’na kadar götürülebilir. Bugünkü anlamıyla aktif bir savaşta görev alan ilk ÖAŞ’lere Vietnam Savaşı’nda aktif bir şekilde görev alan ve destek/muharebe hizmetlerinin yanı sıra lojistik ve eğitim gibi diğer alanlarda da faaliyet gösteren “Vinnell” ve Pacific Architects and Engineers” gibi şirketler ilk sözleşmeli askeri şirketlere örnek olarak gösterilebilir.[1] Bu şirketler dışında birçok ÖAŞ, 1970-1990 döneminde kurulmuştur. 1970’ler ve 1980’lerde ÖAŞ’ler Gine, Ekvatoral Gine, Benin, Toga, Komar adaları ve Şeyseller’de darbe girişimlerine yardımcı oldular.[2] Kısacası ÖAŞ’ler, çok uzun yıllardır diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmeye yönelik bir araç olarak kullanılmaktaydı. Mesela ABD’nin Güney Amerika’daki uyuşturucu baronlarına yönelik müdahaleleri ÖAŞ’ler eliyle yaptığı da bilinmektedir. Bu dönem boyunca ÖAŞ’ler özellikle çeşitli ülkelerin ordularını eğitmek adına görev almışlardır. Mesela yukarıda bahsedilen Vinnell, Suudi Arabistan ordusunun eğitilmesinde önemli bir rol üstlenmiştir.
ÖAŞ’lerin özellikle 1990’lardan sonra yaygınlaşmasının birtakım nedenleri bulunmaktadır: Soğuk Savaş’tan sonra büyük güçlerin kendi orduları aracılığıyla bölgesel müdahalelerden kaçınması, güvenlik sektörünün özelleştirilmesi, neoliberalizmin artan etkisi, ulusal orduların küçülmesi vs. bu sebepler arasında sıralanabilir. 1990’dan sonra ÖAŞ’lerin giderek daha çok kullanılmasının asıl sebebi ise savaşları veya çatışmaları etkileme gücünün mühim bir şekilde artmasıdır. Daha önceki dönemlerde ÖAŞ’lerin savaşların mukadderatını değiştirebilecek şekilde kullanıldıkları pek görülmemiştir. Sierre Leone’de meydana gelen çatışmalarda hükümetin önce Güney Afrika kökenli Executive Outcomes’ı daha sonra İngiliz Sadline şirketini kullanması, Eski Yugoslavya’da Hırvatların Sırplara karşı gerçekleştirdikleri harekât öncesi ABD kökenli MPRI şirketinden eğitim ve danışmanlık desteği almaları söz konusu çatışmaların kaderini değiştirmiştir. Bu nedenle özellikle silahlı kuvvetleri zayıf olan ülkeler de giderek artan bir şekilde ÖAŞ’leri kullanmaya başlamıştır.
Fotoğraf-1: Executive Outcomes isimli ÖAŞ’ye bağlı personel Sierre Leone’de.
Kaynak: https://warispos.tumblr.com/post/152560677073/executive-outcomes-men-in-sierra-leone (Erişim Tarihi: 17/09/2022).
Ayrıca ABD’nin özelikle 2001’den sonra Afganistan ve Irak’taki çoğu operasyonunu ve faaliyetlerini ÖAŞ’ler aracılığıyla yönetmesi, Rusya ve Çin gibi Amerikan gücüne meydan okuyan ülkelerin dikkatini çekmiştir. Özellikle Rusya ABD’nin izinden giderek ÖAŞ’leri bazı ülkelerde kendi ordusunu destekleyecek bir şekilde kullanırken bazı ülkelerde ise (Libya gibi) doğrudan sadece ÖAŞ’leri kullanmayı tercih etmiştir. 1980’lerden bu yana bir taraftan ÖAŞ’lerin isimlerinin karıştığı pek çok yolsuzluk ve hukuk dışı uygulama tartışma konusu haline gelip onların ‘savaştan beslenen köpekler’ (dogs of war) oldukları imajını güçlendirirken[3]; öte yandan Irak gibi bazı bölgelerde çalışan ÖAŞ personelinin sayısı 120 binleri aşmıştır. Associated Press raporlarına göre üstelik bu sayıya alt yükleniciler (subcontractor) bünyesinde çalışan sözleşmeliler dahil değildir.[4] Özellikle “ulusal güvenliğin” korunması gerekçesi ile hükümetlerin ÖAŞ’ler ile yaptıkları anlaşmaların kamuya açıklanmaması, denetime tâbi tutulmamaları, fahiş fiyatları, yolsuzluk ve rüşveti beraberinde getirmektedir. Bu şirketlere ‘savaştan beslenen köpekler’ denmesinin bazı sebepleri bulunmaktadır. ÖAŞ’lerden istifade eden bir devlet, savunma hizmetlerinde ne kadar çok bu yapılardan faydalanırsa veya çatışma bölgelerinde bu şirketleri kullanırsa, ÖAŞ’ler o kadar çok kazanç sağlamaktadır.
Döner Kapı Sendromu olarak bilinen, eski bakanların, devlet kadrolarında görev almış danışmanların, üst düzey silahlı kuvvet mensuplarının sık sık silah şirketlerinde ve ÖAŞ’lerde önemli görevlere gelmesi ya da bu durumun tam tersi, bir yandan savunma sanayiindeki sermaye ile hükümet arasındaki ilişkileri güçlendirip daha muğlak bir hale getirirken, oluşan sağlıksız yapıdaki çarpıklıkların ortaya çıkması güçleşmektedir.[5] Döner Kapı Sendromu iki şekilde yolsuzluklara neden olmaktadır; ilk olarak devlet/ordu mensubu bir kişi özel sektörde kârlı bir iş bulmak amacıyla ihalelerde bir firma lehine daha etkin olabilir, ikinci olarak ise bu tür kişiler silah şirketlerinde çalışmaya başladıklarında sahip oldukları bilgi birikimini çalıştıkları şirket lehine kullanarak ihalelerde yolsuzluğa neden olabilirler.[6] ÖAŞ’ler bu sağlıksız düzenden faydalanarak ve devlet sübvansiyonlarından yararlanmaya devam ederek, açılacak olan ihalelerde şanslarını arttırabilmek ve siyasi nüfuz elde edebilmek amacıyla seçim kampanyalarına önemli miktarlarda bağışlar yatırmaktadır. Irak’ı esas almak gerekirse, ÖAŞ’lere bağlı görev yapan personel sayısı, Amerikan ve İngiliz ordularında yer alan asker sayısını kat be kat asmıştır. Günümüzde ÖAŞ’lere bağlı personel sayısın özellikle ABD ve İngiltere gibi ülkeler için ulusal ordularda bulunan asker sayısından çok daha fazla olduğu söylenebilir. 1990lı yılların başında ÖAŞ’ler yardımcı unsurlar olarak görev almaktayken 2022’ye gelindiğinde savunma hizmetlerinin sunumundaki asli unsurlardan birine dönüşmüşlerdir.
2. Ülke Örnekleri
ÖAŞ’lerin savunma hizmetlerinin sunumunda en yaygın şekilde kullanıldığı ülkelerin başında ABD ve İngiltere gelmektedir. Bununla birlikte ÖAŞ’lerin Güney Afrika, Çin, İsrail ve Rusya gibi ülkelerde de gündemin belirleyici unsurlarından biri haline geldiği söylenebilir. Özellikle Rusya, Wagner Group ve Slavonic Corps gibi çeşitli ÖAŞ’ler aracılığıyla Suriye İç Savaşı’nın da kaderini değiştirmiştir. Bu bölümde, tek tek ÖAŞ’lerin kullanıldığı savaş alanlarından bahsetmektense ABD, İngiltere, Rusya ve Çin’de ÖAŞ’lerin neden yaygınlaştığına dair genel bir çerçeve çizilmiştir. Ayrıca ÖAŞ’lere dair en çok tartışılan konuların başında bu şirketlerin meşruiyetleri ve haklarında yapılması gereken hukuki düzenlemeler gelmektedir. ABD, Rusya, İngiltere ve Çin gibi ülkelerde her ne kadar ÖAŞ’lere ait hukuki düzenlemeler birbirinden çok farklı olsa da özellikle siyasetçilerin ortak bir bakış açısına sahip oldukları söylenebilir. ÖAŞ’ler, siyasi maliyetleri azaltan ve ülkelerin ulusal çıkarlarını, gerekirse gayrinizami yöntemlerle bile olsa, savunan kuruluşlar olarak birçok ülkenin siyasal sistemindeki ve kamu örgütlenmesindeki yerini almıştır.
2.1) Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ÖAŞ’leri kendi çıkarlarını korumak için en sık kullanan devlettir. Aynı zamanda ABD ÖAŞ’lere yönelik mevzuatın en teferruatlı olduğu ülkedir. ABD’nin ÖAŞ’lerden etkin bir şekilde faydalanabilmesi, daha doğrusu ÖAŞ’lerin Amerikan devletinin kontrolü altında faaliyetlerini yürütmesi, söz konusu mevzuat ile de yakından bağlantılıdır. ABD’nin ÖAŞ’leri kullandığı vaka incelemelerine geçmeden önce Amerikan ÖAŞ’lerine yönelik düzenlemelerin ve ÖAŞ’lerin devlet ile bağlantısının incelenmesi yerinde olacaktır. Özellikle ABD örneği için belirtmek gerekirse, Amerikan yönetici eliti ile ÖAŞ’ler arasında fiziki bağlar mevcuttur ve ortak çıkarları bulunmaktadır.
ABD, ÖAŞ’lere yönelik sistematik bir mevzuat hazırlayan ilk ülkedir. ÖAŞ’lere yönelik bir mevzuat hazırlanmasının başlıca sebepleri şu şekilde değerlendirilebilir[7]:
- ABD’nin uzun süredir devam eden bir özel askeri şirketleşme geleneği söz konusudur.
- ÖAŞ’lerin karıştığı farklı suçlar kamuoyunun büyük tepkisini çekmiştir.
- Bu şirketlerin diğer ülkelerde gerçekleştirdiği faaliyetler sonucu meydana gelen hukuk ihlallerinin nasıl soruşturulacağı konusunda uygulamada boşluklar bulunmaktadır.
ABD’de 1968 yılında yürürlüğe giren Silah İhracı Kontrol Yasası, ÖAŞ’lerin yurt dışı hizmet sunumuna dair yapılmış ilk düzenlemedir. Bu yasa aynı zamanda ÖAŞ’lerin hizmet sunumuna dair genel çerçeveyi belirlemiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki Amerikan ÖAŞ’leri yurt dışında hizmet sunarken ABD’nin ulusal çıkarları çerçevesinde hareket etmek zorundadır. Bu yasa uyarınca ABD içinde bulunan yabancı ülke vatandaşlarına veya diğer ülkelere askeri bir hizmet sunacak firmaların Dışişleri Bakanlığı’na başvurarak lisans almaları gerekmektedir.[8] Eğer bir ÖAŞ’nin bir diğer ülkeyle imzalayacağı sözleşmenin bedeli 50 milyon doları geçerse Kongre’nin bilgilendirilmesi gerekir. ABD’de başka düzenlemelerin de mevcut olduğu görülmektedir. Mesela, Amerikan Ceza Kanunu, Amerika Birleşik Devletleri’nin barış içinde olduğu yabancı devletlerle çarpışan başka devletlere karşı Amerikan vatandaşlarının çatışmasını yasaklamaktadır.[9] ABD’de ÖAŞ’lerin denetimine ilişkin Askeri Sınır Ötesi Yargı Yetkisi Yasası (MEJA) gibi başka düzenlemeler de bulunmaktadır. Ayrıca Kongre’nin düzenli aralıklarla ÖAŞ’ler ile ilgili rapor hazırladığı ya da bazı ÖAŞ’leri denetlediği de ifade edilebilir. ABD Kongre Bütçe Ofisi’nin düzenli olarak hazırladığı raporlar aracılığıyla ÖAŞ’lerin faaliyetleri ile ilgili Kongre bilgilendirilmektedir.[10] Kongre soruşturmalarının ise daha çok ÖAŞ’lerin hukuksal statüleri ve bu şirketlerden faydalanmanın etik meşruiyeti hakkında olduğu söylenebilir.[11]
ABD, özellikle Amerikan kamuoyunda yükselen tepkiler nedeniyle birçok savaşta veya çatışmada ÖAŞ’leri kullanmayı tercih etmektedir. Silahlı kuvvetlere mensup çok sayıda askerin hayatını kaybettiği çatışmalar, iktidarda bulunan siyasetçilerin halkın öfkesinin hedefi haline gelmesi veya seçimlerin kaybedilmesi gibi istenmeyen sonuçlar getirebilir.[12] Çatışmalarda hayatını kaybeden ÖAŞ personeline dair kayıtların daha çok çalışma bakanlıkları tarafından düzenlenmesi ve ÖAŞ’lere ait birçok bilginin “ticari sır” olarak kabul edilmesi nedeniyle kamuoyuyla paylaşılmaması özellikle tercih edilmektedir.[13] Bu sayede savaşlardaki zayiatın gerçek sayısı asla bilinemeyecek ve kamuoyu Amerikan hükümetlerine yüklenemeyecektir. Keza Amerikan kamuoyunda yükselen tepkilerin bir sonucu olarak 2011’den önce Amerikan ordusuna yardımcı olmak için Irak’ta bulunan ÖAŞ’ler, 2011’den sonra ise Amerikan ordusunun yerini almıştır.[14] Yani Irak’taki Amerikan askeri varlığı büyük ölçüde ÖAŞ personeline dayanmıştır. Günümüzde ise ABD’nin yürüttüğü operasyonların önemli bir kısmı ÖAŞ’ler tarafından üstlenilmektedir.[15]
Bu gerçek, emekli ABD’li bir diplomat olan Dennis Jett tarafından da dile getirilmiştir. Somali’de devam eden çatışmalarda Amerikan ordusunun devreye girip girmeyeceğine yönelik sorulara Jett şu yanıtı vermiştir: “Afrika’da yaşanabilecek olası bir iç çatışmada yaşanabilecek insan kaybının eleştirisi, bu olaylara müdahale ettiğimiz durumda yapılacak eleştirilerden daha ağır olacaktır.”[16] Ancak ABD’de bile ÖAŞ’ler ile ilgili mevzuatın yeterli olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Bu durumun çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Birincisi, Amerikan ÖAŞ’leri, Amerikan menfaatlerine göre hareket eden örgütler olarak düşünüldükleri için hareket sahaları kısıtlanmak istenmemektedir. İkincisi, hükümetin, tüm alanları ve işlemleri kapsayan standart bir düzenleme getirmesi halinde, hükümetin bu şirketler üzerindeki kontrolünün zayıflayacağından endişe edilmektedir.[17]Üçüncüsü, bu şirketler büyük miktarda vergi ödeyen mükelleflerdir ve Amerikan hükümetleri bu durumu muhafaza etmek istemektedir.
ABD’de hükümet ile ÖAŞ’ler arasındaki yakın ilişki kamuoyundan saklanmak istenen bir gerçek değildir. DynCorp, KBR, ICI, Halliburton, MPRI, Vinnel gibi, aralarında farklı görevler üstlenen ve kendi sınıflarında güçlü olan bu şirketler ABD hükümeti ile iç içe ilişkilere sahiptirler.[18] Ayrıca George W. Bush (Oğul Bush) döneminde başkan yardımcılığı görevini üstlenen Dick Cheney, aynı zamanda ABD’nin önde gelen ÖAŞ’lerinden biri olan Halliburton’ın da yönetim kurulu başkanlığını yürütmüştü.[19] Bush’un başkanlık vaatleri arasında birçok ÖAŞ’ye mensup 450.000 personelin Amerikan hükümeti tarafından istihdam edileceğine yönelik bir söz bulunmaktaydı.[20] Ayrıca Joe Biden’ın hükümetinin Savunma Bakanı olarak görev yapan Llyod Austin, emekli olduktan sonra çeşitli ÖAŞ’lerde görev almış bir generaldir. Yani ÖAŞ’ler bizzat Amerikan hükümetlerinde temsil edilen bir toplumsal hizip grubuna dönüşmüşlerdir. Her şeye rağmen ABD, ÖAŞ’leri en çok kullanan ve onlara yönelik en kapsamlı yasal düzenlemelere imza atan devlettir.
2.2) Rusya
Rusya da ÖAŞ’leri etkili bir biçimde kullanan devletler arasında yer almaktadır. Rus ÖAŞ’leri her ne kadar son zamanlarda daha çok gündeme gelmişse de Rusya’nın en eski ÖAŞ’si olan Cossacs, 1992’den bugüne değin Kafkasya, Kırım, Irak, Afganistan ve Yugoslavya gibi çatışma bölgelerinde faaliyetlerine devam etmiştir.[21] Rusya’da ÖAŞ’ler üç farklı şekilde ortaya çıkmıştır[22]:
– 1990’larda profesyonel askerlik yapmış kişiler çeşitli ÖAŞ’leri kurmuşlardır.
– Soğuk Savaş’tan sonra terhis edilen ya da emekli olan Ruslar tarafından kurulmuş ÖAŞ’ler mevcuttur.
– Eski Sovyet topraklarında çıkan çeşitli bölgesel çatışmalarda yer alan Rus militanlar tarafından kurulan ÖAŞ’lerin varlığından söz edilebilir.
2014’te Ukrayna’daki çatışmalardan sonra ÖAŞ’lerin önemini ve taşıdıkları potansiyel gücü gören Moskova, 2015 yılından itibaren Suriye’ye Rusya silahlı kuvvetleriyle yakın iş birliği içinde Esad rejiminin yanında savaşmak üzere ÖAŞ üyelerini göndermeye başlamıştır.[23]
Wagner, Rusya’nın dış politikalarına verdiği destek ve kritik bölgelerde üstlendiği özel görevlerle diğer Rus ÖAŞ’lerinden farklılaşmaktadır. Wagner ile Kremlin arasında özel bir bağın bulunduğu ise sır değildir. Nitekim Wagner şirketinin yetkilileri, 2016 yılında Kremlin’e davet edilmiş ve Rusya’nın sınır ötesi politikalarına verdiği destek nedeniyle madalya verilmiştir.[24] Wagner Grubu’nun sahibi olarak Rus oligark Yevgeni Prigozhin gözükmektedir. Prigozhin 2010 yılından bu yana Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’den yakın destek görmektedir.[25] Ayrıca dünya kamuoyunda Kremlin’in siyasi manevralarının internet üzerinden yapılabilmesi için bazı zamanlar gündeme gelen Rus trolleri olarak anılan ancak “Internet Research Agency” adıyla bilinen şirketin aslında Prigozhin tarafından yürütüldüğü ifade edilmektedir.[26]
Rusya, ilginç bir şekilde Rus ÖAŞ’lerinin ticari amaçlı kurulan kurumlar olmadığını, Rusya’nın çıkarlarını korumak için bir araya gelen gönüllüler olduğunu iddia etmektedir. Çünkü Rusya Federasyonu Anayasası’nın 13. maddesinin 5. paragrafında değinildiği üzere ÖAŞ’ler ve yine 1996 tarihli Rus Ceza Kanunu’nun 208. maddesine göreyse federal kanunlarda ayrıcalık tanınmayan tüm silahlı hareketler de yasadışıdır.[27] Rusya’daki mevzuattan kaynaklanan başka kısıtlamalar da “savaş ve savaşa dair tüm hizmetlerin sunumu için ÖAŞ’lerin” kurulmasını imkânsız hâle getirmektedir. Ancak Rus ÖAŞ’lerinin “gönüllü” adı altında uluslararası çatışmalara katılmaları hem Rusya’nın bir devlet olarak sorumluluğunu ortadan kaldırmıştır hem de Rus çıkarlarının savunulması bakımından Kremlin’in eline güçlü bir koz vermiştir. Rusya, Rus ÖAŞ’lerinin faaliyetlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağını defalarca dile getirmiştir. Mesela bir Rus ÖAŞ’si olan Moran Security, gemilerinden birinin karıştığı skandalla gündeme gelmiştir. Myre Seadiver isimli gemi ve söz konusu geminin mürettebatı, silah kaçakçılığı yaptıkları suçlamasıyla Nijerya makamlarınca alıkonulmuştur.[28] Rusya, kesinlikle sorumluluk üstlenmeyerek ve mevzuat gereğince bu tür faaliyetlerin yasaklandığını dile getirerek tüm skandallardan sıyrılabilmektedir.
Rusya’da ÖAŞ’lerin düzenlenmesi ve ABD’deki lisans sistemine benzer bir uygulamaya geçilmesi de gündeme gelmiştir. Ancak ÖAŞ’lerin düzenlenmesine dair parlamentoda bir türlü uzlaşma sağlanamamıştır. Rusya’da ÖAŞ’lerin yasal statüye kavuşması için hazırlanan yasa tasarıları ülke parlamentosunda 2012, 2014 ve 2018 yıllarında üç defa gündeme getirilmiş olmasına rağmen ilk iki teklif, Rusya Savunma Bakanlığı’nın parlamentodaki lobisinin karşı çıkmasıyla reddedilmiştir; zira söz konusu yasa tasarıları ÖAŞ’lere lisans verme yetkisinin ve faaliyetlerinin kontrolünün tamamen Rusya istihbarat teşkilatı FSB’ye verilmesini öngörüyordu.[29] Rusya’da siyasete yön veren farklı aktörler arasında yaşanan çatışmalar, ÖAŞ’ler ile ilgili bir düzenleme yapılmasının önüne geçmiştir. Bu noktada Rus Savunma Bakanlığı’nın asıl endişesi FSB’nin giderek daha da güçlenmesidir. Nitekim Rus ÖAŞ’leri aynı zamanda Rusya’nın ülke dışındaki çıkarlarına hizmet eden gruplardır. Şimdilik ÖAŞ’ler ile bürokrasi arasındaki bağ Başkan Putin üzerinden sağlanmaktadır.
Rus ÖAŞ’lerinin sebep olduğu tüm skandallara rağmen Rusya’nın bu şirketlerden vazgeçmemesi, aynı zamanda Rusya tarafından makul inkâr edilebilirlik yöntemine başvurulmasını kolaylaştırmaktadır. Bu yöntemle birlikte ÖAŞ’lerin kullanılması Moskova’ya, sınırları dışındaki çatışmalarda yer alma sorumluluğundan ve olası askerî başarısızlıklardan kaçınma imkânı vermektedir.[30] ÖAŞ’lerin Rusya’da hiçbir yasal dayanağının olmaması nedeniyle; Suriye, Libya ve Ukrayna gibi çatışma sahalarında ÖAŞ’ler tarafından işlenen savaş suçları söz konusu olduğunda Rusya’ya yönelik herhangi bir ithamın Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde ileri sürülemeyeceği bilinmektedir. Çünkü çatışma sahalarında herhangi bir devletin ordusu tarafından suç işlenmediği müddetçe, yani ordu ile bağı olmayan sivillerin suç işlemesi durumunda, şahsi sorumluluk ön plana çıkmaktadır. ÖAŞ’lerin devletlere sağladığı bu koruma kalkanı, ABD tarafından da kullanılmaktadır.
Rusya açısından ÖAŞ’lerin bir başka faydası ise istihdamın arttırılmasında bir araç olarak bu şirketlerin kullanılmasından kaynaklanmaktadır. The Bell adlı medya organının Wagner hakkında ulaştığı belgelere göre şirket, 2014 yılından beri Suriye’ye on binden fazla paralı asker göndermiştir.[31] Rusya’daki pek çok genç, ÖAŞ’lerin iyi ücret verdiğini bildikleri Wagner gibi çeşitli ÖAŞ’ler de çalışmak için gönüllü olmaktadırlar. Rusya’daki ücretlerin çok düşük olması, Suriye ve Libya gibi ülkelerde görev alan Rus ÖAŞ’lerini daha da cazip hale getirmektedir. Mesela, Ivan Slyshkin isimli bir genç düğün masrafını karşılayabilmek için Wagner Grubu’na katılmış ve Suriye’deki çatışmalarda hayatını kaybetmiştir.[32] Wagner’in Suriye’ye gönderdiği paralı askerlere aylık dört bin dolar maaş verdiği, burada öldürülen askerlerin rütbe ve görevlerine göre ailelerine yirmi iki bin ile elli iki bin dolar arasında para verildiği iddia edilmektedir.[33]
Harita-1: Rus ÖAŞ’lerinin görev aldığı ülkeler.
Kaynak: https://actafabula.net/rusyanin-dis-politikadaki-gayrinizami-unsurlari-ozel-askeri-sirketler/ (Erişim Tarihi: 15/11/2022).
2.3) İngiltere
İngiltere, ÖAŞ’leri en çok kullanan ülkelerden biridir. ÖAŞ’ler İngiltere tarafından da uzun zamandır bilinen örgütlenmelerdir. İngiltere, 1990’lar boyunca ÖAŞ’ler ile eğitim, lojistik ve yan hizmetlerle ilgili sözleşmeler imzalamıştır. Birçok İngiliz şirketi ÖAŞ olarak başka ülkelerde de hizmet vermektedir. Mesela İngiltere’de konuşlu olan ve dünyanın en geniş güvenlik hizmeti sağlayan şirketlerinden biri olan Defence Systems Limited (DSL) temel faaliyetlerini yüksek risk bölgelerinde (Cezayir, Angola ve Kolombiya gibi) karmaşık güvenlik sorunlarına çözüm üretmek olarak tanımlamıştır.[34] İngiltere menşeli birçok ÖAŞ, dünyanın pek çok farklı noktasında hizmet vermeye devam etmektedir. İngiltere kökenli ÖAŞ’lerin 2003’te 320 milyon sterlin olan gelirleri, 2004 yılında 1,8 milyar sterline ulaşmıştır.[35] Çünkü II. Irak Savaşı’nda İngiltere özellikle ÖAŞ’lerden faydalanmayı tercih etmiştir. Bütün bunlara rağmen İngiltere’nin, ABD’de olduğu gibi, detaylı bir mevzuata sahip olduğundan bahsedilemez. Öncelikle İngiliz kamuoyu Amerikan kamuoyuna göre ÖAŞ’ler konusunda çok daha ön yargılı bir tutum sergilemektedir.
İngiliz Avam Kamarası’nın kabul ettiği “Green Paper” özel askeri sektörün kapsamlı bir analizini yaparak sektörün düzenlenmesine dair bazı önerilerde bulunmuştur. Söz konusu öneriler dahilinde bir devletin toprak bütünlüğüne zarar vermek isteyen ve bu amaçla eyleme geçen, maddi kazanç sağlayan, çatışmaların yaşandığı ülkelerin uyruğunda bulunmayan kimselere karşı tedbir alınması gerektiği dile getirilmiştir.[36] Kısacası Green Paper ile vurgulanmak istenen asıl husus, paralı askerliğin, özellikle ülkelerin toprak bütünlüğünü hedef alan faaliyetlerin desteklenmemesi ve hatta yasaklanmasıdır. Ayrıca Green Paper’da ÖAŞ’lere dair aşağıdaki hususlar vurgulanmıştır[37]:
- Bazı askerî faaliyetler (Bir devletin toprak bütünlüğüne zarar veren) tüm ülkelerce yasaklanmalıdır.
- Özel askerî faaliyetlere ve özel güvenlik şirketlerine lisans verilerek düzenlenmesi sağlanmalıdır.
- Özel askerî sektör ve güvenlik sektörü unsurları kayıt altına alınmalıdır veya oto kontrol ile düzen sağlanmalıdır.
Green Paper’da her ne kadar bazı eylemlerin ÖAŞ’ler üzerinden yapılmasının ilgili ülkenin politikalarına zarar verebileceği anlatılsa da ÖAŞ’lerin varlığı kabul edilmiş ve yasal bir düzenlemeye tabi tutulmasının daha doğru olduğu ifade edilmiştir.[38] 1870 yılında kabul edilmiş Yabancı Asker Kayıt Kanunu, 2001 tarihli Özel Güvenlik Sanayi Kanunu ve İngiltere İhracat Yasası (2002) her ne kadar ÖAŞ’lerin faaliyetlerine dair birtakım düzenlemeler getirmiş olsa da ABD’deki gibi bir mevzuattan bahsedebilmek mümkün değildir. Keza BM ambargosuna rağmen İngiltere merkezli Sandline şirketinin Sierra Leone’ye silah satması sonucu uluslararası arenada İngiltere’nin zor durumda kalması sonrasında 2001 yılında yürürlüğe giren Özel Güvenlik Sanayi Kanunu’nda bile ÖAŞ’ler ile ilgili birçok husus yer almamıştır.[39]
İngiltere’deki siyasetçiler, tıpkı Amerikan ve Rus mevkidaşları gibi, siyasi sorumluluk almak istemedikleri için ÖAŞ’lerin sıkı bir şekilde denetlenmesi söz konusu değildir. II. Irak Savaşı’nda yaşanan bazı insan hakları ihlalleri için dönemin başbakanı Tony Blair sorgulanmıştı. Bu sorgulama İngiltere kamuoyunda II. Irak Savaşı’nda yaşanan askeri zayiata yönelik bir tepki olarak değerlendirilmekle birlikte dünyanın herhangi bir yerinde yaşamını kaybeden askeri şirket personellerinden kaynaklanan kamuoyu tepkisi nedeniyle bir soruşturma yürütüldüğü görülmemiştir.[40]
2.4) Çin
Çin, son zamanlarda hemen her alanda olduğu gibi ÖAŞ’ler aracılığıyla da uluslararası çatışmalarda kendini göstermeye başlayan bir ülkedir. Ancak Çin ile ÖAŞ kavram arasındaki ilişkinin ABD, Rusya ve İngiltere gibi örneklerden farklı olduğu söylenebilir. Öncelikle unutulmamalıdır ki Çin bir parti devletidir. Diğer ülkeler ÖAŞ’ler ile kurdukları bağı mümkün olduğunca gizleme veya kendilerinden uzak tutma çabasının içindeyken aksine Çin’de bu şirketlerin tamamında parti temsilcileri dahi bulunmaktadır. Çin’de ÖAŞ’lerin yönetimle kurdukları bağ aşağıda yer alan üç unsur çerçevesinde değerlendirilmelidir:[41]
– Birincisi, kapasite kısıtlamaları ve siyasi gelişmeler nedeniyle yerel güvenlik güçlerinin her zaman güvenilir olmadığı düşünülürse, Çin’in deniz aşırı çıkarlarını korumak için daha uygulamalı bir yaklaşım sunmaktadırlar.
-İkincisi, Çin hükümetine; denizaşırı çıkarları koruma konusundaki kararlılığını göstermek için kullanabileceği araçları sunmakta olup aynı zamanda Halk Kurtuluş Ordusunun (People’s Liberation Army – PLA) görevlere gönderilmesi halinde doğabilecek kayıpların oluşturacağı siyasi maliyetin önüne geçilmektedir.
– Üçüncüsü ise, şu anda ülkede sayıları 57 milyonu bulan terhis edilmiş askerler için, hükümetin istihdama yönelik çalışmalar yapmasına gerek kalmaksızın, ÖAŞ’ler istihdam yaratmaktadır.
Fotoğraf-2: Çin menşeli ÖAŞ çalışanları.
Kaynak: https://jamestown.org/program/chinas-private-security-companies-domestic-international-roles/ (Erişim Tarihi: 16/10/2022).
Çin’deki ÖAŞ’lerin temel görevi, Çin tesislerinin ve Çin dışındaki vatandaşların korunmasıdır. Her ne kadar Çin menşeli ÖAŞ’ler 2000’lerden itibaren hizmet sunumuna başlamış olsalar da özellikle 2016’dan sonra daha görünür hâle gelmişlerdir.[42] Bu sebeple Çin, 2018’den sonra ÖAŞ’lerin düzenlenebilmesi için birtakım girişimlerde bulunmuştur. Çin ÖAŞ’lerin devlet tarafından lisanslandırılması kuralını ve yeni birtakım standartları uygulamaya sokmuştur. Mesela yurtdışında savunmaya yönelik hizmet sunmak isteyen bir ÖAŞ, öncelikle Çin hükümetinden izin almak zorundadır.[43] Çin menşeli iki ÖAŞ’nin yurtdışında 62.000 personeli istihdam ettiği bilinmektedir.[44] Çin her ne kadar ABD ve Rusya kadar görünür olmasa da savunmaya yönelik hizmet sunumunda ÖAŞ’lerden faydalanan en önemli ülkelerden biridir.
Sonuç
Günümüzde, Rusya gibi ülkelerin inkâr etmesine rağmen, birçok devlet kendi ulusal çıkarlarını da ilgilendiren çoğu çatışma alanında ÖAŞ’lerden faydalanmaktadır. Herhangi bir savaşa doğrudan müdahil olmak istemeyen ülkelerin en sık tercih ettikleri yöntem, ÖAŞ’leri savaş bölgelerinde aktif hale getirmektir. Özellikle vekalet savaşları olarak da isimlendirilen Suriye, Libya ve Irak gibi ülkelerde yaşanan çatışmalarda, ÖAŞ’lerin savaşların kaderlerini etkileyebilecek bir konuma geldiği de görülmektedir. Birçok devlet, özellikle ABD, kendi kamuoylarından gelebilecek tepkilerden kaçınabilmek için ulusal ordularını kullanmak yerine ÖAŞ’lerden hizmet alımına yönelmiştir. Kısacası, ÖAŞ’ler herhangi bir devletin ve/veya hükümetin operasyonların/savaşların getirebileceği olası siyasi maliyetlerden kaçınabilmesi için mükemmel bir fırsat sunmaktadır.
Her ne kadar ABD, Çin, İngiltere ve Rusya ÖAŞ’lerle ilgili düzenlemeler yapmış veya yapmaya niyetlenmiş olsalar da bütün devletler tam bir sorumluluğun altına girme noktasında isteksiz davranmaktadır. Bu çalışmanın yazarı, özellikle ÖAŞ’ler aracılığıyla gerçekleştirilen ve bir devletin kendi silahlı kuvvetleriyle müdahale etmek istemeyeceği olaylar düşünüldüğünde, devletlerin bilerek ÖAŞ’ler ile ilgili hukuki bir boşluk bıraktığına inanmaktadır. Zaten ÖAŞ’lerin hükümetlerle kurdukları ilişkiler de göz önüne alınırsa söz konusu durum daha açık hale gelmektedir. Vergilerini muntazam şekilde ödeyen, istihdama büyük miktarda katkı sağlayan, devletlerin ulusal çıkarlarını korumak için kullanılan ve yönetici elitlerle birlikte çalışan bu firmalara daha rahat hareket edebilecekleri bir alan bırakmak son derece doğal gözükmektedir.
Son olarak, bu çalışmanın yazarı, ilerleyen dönemlerde ÖAŞ’lerin daha da etkili bir araç haline geleceğine inanmaktadır. Yukarıda dile getirilen ülkelerin yanı sıra İsrail, Güney Afrika ve Fransa gibi örneklerin incelenmesi, Türkiye’deki karar vericilerin menfaatine olabilir. Bir sonraki bölümde Türkiye örneği incelenecektir. Türkiye’de tartışmalara konu olan SADAT’ı şu an için bir tarafa bırakırsak, ilerleyen tarihlerde savunma ihtiyacına yönelik eğitim, lojistik ve danışmanlık hizmetleri sunan Türk firmalarının kurulması gündeme gelebilir. ÖAŞ’lerin Türkiye’deki askeri gelenekle ne kadar iç içe yaşayabileceği ya da kurulması muhtemel Türk firmalarının başarılı olup olmayacağı ise bir sonraki yazının konusu olacaktır. Ancak görünen gerçek odur ki ÖAŞ’ler bir müddet daha gündemdeki sıcak yerini korumaya devam edecektir.
Üçüncü bölümde devem edeceğiz…
DİPNOTLAR:
[1] Hayri Kaya, Uluslararası Politik Ekonomide Özel Askeri ve Güvenlik Şirketleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, İstanbul, 2021, s. 54-55.
[2] Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011, s. 82-83.
[3] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 21.
[4] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 22.
[5] Ahmet Fuat Yayım, Savunma Sanayiinde Küreselleşme Biçimleri: Özel Askeri Şirketler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s. 47.
[6] Ahmet Fuat Yayım, Savunma Sanayiinde Küreselleşme Biçimleri: Özel Askeri Şirketler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s. 48.
[7] Niyazi Kırmızıgül, Özel Askeri Şirketlerin Meşruiyet Sorunu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Anabilim Dalı, Nevşehir, 2021, s. 35.
[8] Niyazi Kırmızıgül, Özel Askeri Şirketlerin Meşruiyet Sorunu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Anabilim Dalı, Nevşehir, 2021, s. 35.
[9] Haldun Yalçınkaya, “Özel Askeri Sektörün Oluşumu ve Savaşların Özelleşmesi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 61 (3), s. 271.
[10] Mitchell McNaylor, “Mind the “Gap”: Private Military Companies and the Rule of Law”, 2010, https://www.yalejournal.org/publications/mind-the-gap-private-military-companies-and-the-rule-of-law (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[11] Nurullah Çatal, Vekâlet Savaşlarının Bir Aracı Olarak Özel Askeri Şirketler: Irak Savaşı Örneği, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı, Gaziantep, 2021, s. 49.
[12] Duhan Kalkan, “Devletin Güç Kullanma Tekeli ve Özel Askeri Şirketler”, Bölgesel Araştırmalar Dergisi, C. 6, S. 1, 2022, s. 159.
[13] Duhan Kalkan, “Devletin Güç Kullanma Tekeli ve Özel Askeri Şirketler”, Bölgesel Araştırmalar Dergisi, C. 6, S. 1, 2022, s. 159.
[14] Andreas Krieg, “Externalizing the Burden of War: The Obama Doctrine and US Foreign Policy in the Middle East”, International Affairs, 92(1), 2016, s. 102.
[15] Mitchell McNaylor, “Mind the “Gap”: Private Military Companies and the Rule of Law”, 2010, https://www.yalejournal.org/publications/mind-the-gap-private-military-companies-and-the-rule-of-law (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[16] Peter Warren Singer, Kiralık Ordular: Özel Askeri Şirketler, Gözde Aral & İsmail Yaman, Timaş Yayınları, İstanbul, 2009, s. 542.
[17] Niyazi Kırmızıgül, Özel Askeri Şirketlerin Meşruiyet Sorunu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Anabilim Dalı, Nevşehir, 2021, s. 37.
[18] Yunus Beyhan, Özel Askeri Şirket Faaliyetlerinin Küresel Etkileri Ve Uluslararası Hukuktaki Yerlerinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, MEF Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı, İstanbul, 2020, s .49.
[19] https://tr.upwiki.one/wiki/Dick_Cheney (Erişim Tarihi:15/09/2022).
[20] David Isenberg, Private Military Contractors and U.S. Grand Strategy, International Peace Research Institute, PRIO Report 1/2009, Oslo, 2009, s. 19, https://www.files.ethz.ch/isn/109297/Isenberg%20Private%20Military%20Contractors%20PRIO%20Report%201-2009.pdf (Erişim Tarihi:14/09/2022).
[21] Justin Bristow, “Russian Private Military Companies: An Evolving Set of Tools in Russian Military Strategy”, Community Apan, https://bit.ly/3MD1End (Erişim Tarihi: 14/09/2022).
[22] Mohkmad Akhivadov, “Özel Askeri Şirketler: Rusya Örneği,” İnsamer, 2022, https://www.insamer.com/tr/ozel-askeri-sirketler-rusya-ornegi.html (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[23] Mohkmad Akhivadov, “Özel Askeri Şirketler: Rusya Örneği,” İnsamer, 2022, https://www.insamer.com/tr/ozel-askeri-sirketler-rusya-ornegi.html (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[24] Duhan Kalkan, “Devletin Güç Kullanma Tekeli ve Özel Askeri Şirketler”, Bölgesel Araştırmalar Dergisi, C. 6, S. 1, 2022, s. 164.
[25] Mehmet Erkan Kıllıoğlu, “Rus Gönüllü Savaşçılar ve Rusya’da Özel Askeri Şirketlerin Ortaya Çıkışı”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 32 (2), 2022, 645.
[26] Çağatay Cebe, Rusya’nın Dış Politikadaki Gayrinizami Unsurları: Özel Askeri Şirketler, Acta Fabule Çalışma Grubu, 2019, İstanbul, https://actafabula.net/rusyanin-dis-politikadaki-gayrinizami-unsurlari-ozel-askeri-sirketler (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[27] Mehmet Erkan Kıllıoğlu, “Rus Gönüllü Savaşçılar ve Rusya’da Özel Askeri Şirketlerin Ortaya Çıkışı”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 32 (2), 2022, 641.
[28] Mehmet Erkan Kıllıoğlu, “Rus Gönüllü Savaşçılar ve Rusya’da Özel Askeri Şirketlerin Ortaya Çıkışı”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 32 (2), 2022, 644.
[29] Mohkmad Akhivadov, “Özel Askeri Şirketler: Rusya Örneği,” İnsamer, 2022, https://www.insamer.com/tr/ozel-askeri-sirketler-rusya-ornegi.html (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[30] Mohkmad Akhivadov, “Özel Askeri Şirketler: Rusya Örneği,” İnsamer, 2022, https://www.insamer.com/tr/ozel-askeri-sirketler-rusya-ornegi.html (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[31] Çağatay Cebe, Rusya’nın Dış Politikadaki Gayrinizami Unsurları: Özel Askeri Şirketler, Acta Fabule Çalışma Grubu, 2019, İstanbul, https://actafabula.net/rusyanin-dis-politikadaki-gayrinizami-unsurlari-ozel-askeri-sirketler (Erişim Tarihi: 15/09/2022).
[32] https://actafabula.net/rusyanin-dis-politikadaki-gayrinizami-unsurlari-ozel-askeri-sirketler/ (Erişim Tarihi: 24/11/2022).
[33] https://actafabula.net/rusyanin-dis-politikadaki-gayrinizami-unsurlari-ozel-askeri-sirketler/ (Erişim Tarihi: 24/11/2022).
[34] Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri Ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011, s. 83.
[35] Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri Ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011, s. 85.
[36] Haldun Yalçınkaya, “Özel Askeri Sektörün Oluşumu ve Savaşların Özelleşmesi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 61 (3), s. 269-270.
[37] Hayri Kaya, Uluslararası Politik Ekonomide Özel Askeri ve Güvenlik Şirketleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, İstanbul, 2021, s. 66.
[38] Yunus Beyhan, Özel Askeri Şirket Faaliyetlerinin Küresel Etkileri ve Uluslararası Hukuktaki Yerlerinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, MEF Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı, İstanbul, 2020, s. 56.
[39] Yunus Beyhan, Özel Askeri Şirket Faaliyetlerinin Küresel Etkileri ve Uluslararası Hukuktaki Yerlerinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, MEF Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı, İstanbul, 2020, s. 55.
[40] Nurullah Çatal, Vekâlet Savaşlarının Bir Aracı Olarak Özel Askeri Şirketler: Irak Savaşı Örneği, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı, Gaziantep, 2021, s. 49.
[41] Yunus Beyhan, “Çin-Afrika İlişkilerinde Çin Özel Askeri Şirketlerinin Faaliyet ve Etkileri”, Terör ve Radikalleşme ile Mücadele/Araştırma Merkezi, 2022, https://www.teram.org/Icerik/cin-afrika-iliskilerinde-cin-ozel-askeri-sirketlerinin-faaliyet-ve-etkileri-207 (Erişim Tarihi: 16/09/2022).
[42] Alessandro Arduino, “Chinese private security firms are growing their presence in Africa: why it matters”, 2022, https://theconversation.com/chinese-private-security-firms-are-growing-their-presence-in-africa-why-it-matters-187309 (Erişim Tarihi: 16/10/2022).
[43] Alessandro Arduino, “Chinese private security firms are growing their presence in Africa: why it matters”, 2022, https://theconversation.com/chinese-private-security-firms-are-growing-their-presence-in-africa-why-it-matters-187309 (Erişim Tarihi: 16/10/2022).
[44] Yunus Beyhan, “Çin-Afrika İlişkilerinde Çin Özel Askeri Şirketlerinin Faaliyet ve Etkileri”, Terör ve Radikalleşme ile Mücadele/Araştırma Merkezi, 2022, https://www.teram.org/Icerik/cin-afrika-iliskilerinde-cin-ozel-askeri-sirketlerinin-faaliyet-ve-etkileri-207 (Erişim Tarihi: 16/10/2022).
KAYNAKÇA:
Ahmet Fuat Yayım, Savunma Sanayiinde Küreselleşme Biçimleri: Özel Askeri Şirketler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006.
Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020.
Alessandro Arduino, “Chinese private security firms are growing their presence in Africa: why it matters”, 2022, https://theconversation.com/chinese-private-security-firms-are-growing-their-presence-in-africa-why-it-matters-187309.
Andreas Krieg, “Externalizing the Burden of War: The Obama Doctrine and US Foreign Policy in the Middle East”, International Affairs, 92(1), 2016, ss. 97-113.
Çağatay Cebe, Rusya’nın Dış Politikadaki Gayrinizami Unsurları: Özel Askeri Şirketler, Acta Fabule Çalışma Grubu, 2019, İstanbul, https://actafabula.net/rusyanin-dis-politikadaki-gayrinizami-unsurlari-ozel-askeri-sirketler/.
David Isenberg, Private Military Contractors and U.S. Grand Strategy, International Peace Research Institute, PRIO Report 1/2009, Oslo, 2009, https://www.files.ethz.ch/isn/109297/Isenberg%20Private%20Military%20Contractors%20PRIO%20Report%201-2009.pdf.
Duhan Kalkan, “Devletin Güç Kullanma Tekeli ve Özel Askeri Şirketler”, Bölgesel Araştırmalar Dergisi, C. 6, S. 1, 2022, ss. 148-173.
Haldun Yalçınkaya, “Özel Askeri Sektörün Oluşumu ve Savaşların Özelleşmesi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 61 (3), s. 247-277.
Hayri Kaya, Uluslararası Politik Ekonomide Özel Askeri ve Güvenlik Şirketleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, İstanbul, 2021.
Justin Bristow, “Russian Private Military Companies: An Evolving Set of Tools in Russian Military Strategy”, Community Apan, https://bit.ly/3MD1End.
Mehmet Erkan Kıllıoğlu, “Rus Gönüllü Savaşçılar ve Rusya’da Özel Askeri Şirketlerin Ortaya Çıkışı”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 32 (2), 2022, 635-648.
Mohkmad Akhivadov, “Özel Askeri Şirketler: Rusya Örneği,” İnsamer, 2022, https://www.insamer.com/tr/ozel-askeri-sirketler-rusya-ornegi.html.
Mitchell McNaylor, “Mind the “Gap”: Private Military Companies and the Rule of Law”, 2010, https://www.yalejournal.org/publications/mind-the-gap-private-military-companies-and-the-rule-of-law.
Niyazi Kırmızıgül, Özel Askeri Şirketlerin Meşruiyet Sorunu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Anabilim Dalı, Nevşehir, 2021.
Nurullah Çatal, Vekâlet Savaşlarının Bir Aracı Olarak Özel Askeri Şirketler: Irak Savaşı Örneği, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı, Gaziantep, 2021.
Peter Warren Singer, Kiralık Ordular: Özel Askeri Şirketler, Gözde Aral & İsmail Yaman, Timaş Yayınları, İstanbul, 2009.
Yunus Beyhan, “Çin-Afrika İlişkilerinde Çin Özel Askeri Şirketlerinin Faaliyet ve Etkileri”, Terör ve Radikalleşme ile Mücadele/Araştırma Merkezi, 2022, https://www.teram.org/Icerik/cin-afrika-iliskilerinde-cin-ozel-askeri-sirketlerinin-faaliyet-ve-etkileri-207.
Yunus Beyhan, Özel Askeri Şirket Faaliyetlerinin Küresel Etkileri Ve Uluslararası Hukuktaki Yerlerinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, MEF Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı, İstanbul, 2020.