Bültenimize Abone Olun

En son haberler ve özel duyurulardan haberdar olmak için abone olun

Tarih:

Türkiye’de Özel Askeri Şirketlerin Gelişimi ve SADAT Tartışması: Bölüm 3

Diğer Başlıklar

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

ÖZET

Özel askeri şirketler (ÖAŞ), son zamanlarda savunmanın bir kamusal hizmet olarak temin edilmesinde ulusal orduların yanı sıra bir alternatif olarak gelişmeye başlamıştır.  Türkiye’de de son yıllarda yeni ÖAŞ’lerin ortaya çıktığı görülmektedir. ÖAŞ’lere dair yazı serisinin üçüncü bölümünde, Türkiye’de şekillenmeye başlayan güvenlik hizmetlerinin ÖAŞ’ler tarafından üstlenilmesi süreci ele alınacaktır. Bu bölümde, Türkiye’de ÖAŞ’lerin ortaya çıkışı ve gelişimi üzerinde durulmuş, ayrıca özel olarak öne çıkan Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (SADAT) ve Akademi Sancak gibi ÖAŞ’lere dair inceleme yapılmıştır. Son dönemde tartışmaların odağında olan SADAT ise özel olarak analiz edilmiş ve SADAT çerçevesinde şekillenen siyasi tartışmaların teferruatına yer verilmiştir. Yazının son bölümünde ise Türkiye’de devletin ÖAŞ’lerie dair belirli bir yasal ve hukuki çerçeve şekillendirmek isterse nasıl bir kamu politikası izlemesi gerektiğine dair çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

Türkiye’de Özel Askeri Şirketlerin Gelişimi ve SADAT Tartışması: Bölüm 3

Giriş

Türkiye’de özel askeri şirketler (ÖAŞ’ler) uzun zamandır akademik literatürde tartışılan bir konudur. Son yıllarda ise özellikle SADAT üzerinde yoğunlaşan eleştiriler ve tartışmalar, ÖAŞ’leri Türk kamuoyunun da gündemine taşımıştır. Yazı dizisinin birinci bölümünde ÖAŞ’lerin nasıl ortaya çıktığını, neden yaygınlaştığı, ÖAŞ’lerin uluslararası hukuktaki yeri ve ÖAŞ’lere dair bazı temel unsurlardan bahsedilmiştir.[1] Yazı serisinin ikinci bölümünde ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya, Çin ve İngiltere gibi ülkelerde ÖAŞ’lere yönelik temel düzenlemeler ile bu ülkelerin ÖAŞ’lerden nasıl istifade ettiğine odaklanılmıştır.[2]  Bu yazıda ÖAŞ’lerin Türkiye’deki gelişimi, Türkiye menşeli ÖAŞ’ler ve SADAT ile ilgili iddialar değerlendirilmiştir. Ayrıca Türkiye menşeli ÖAŞ’lere ile ilgili hangi yasal ve idari düzenlemelerin yapılması gerektiğine dair bazı önerilere yer verilmiştir. Sonuç kısmında ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK’nın) Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarını karşılayan asli unsur olarak varlığını koruması gerektiği ifade edilmiştir.

1. Türkiye’de Savunma Hizmetleri ve Özel Askeri Şirketlerin Gelişimi

 Türkiye’de güvenlik hizmetlerinin farklılaştırılması ve ordunun profesyonelleştirilmesi uzun zamandır tartışılan meseleler arasında yer almaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK’da) sözleşmeli erliğin yaygınlaşması, uzman çavuşluğun uygulanmaya başlanması, bedelli askerliğin sürekli bir uygulama haline gelmesi vb. gelişmeler uzun zamandır TSK’nın daha profesyonel bir yapıya dönüştürülmesine zemin hazırlamaktadır. Ayrıca kamu hizmetlerinin önemli bir kısmının özel sektöre devredilmesi kapsamında son zamanlarda gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında hizmet vermeye başlayan güvenlik şirketlerinin Türkiye’de de ortaya çıktığı görülmektedir. Türkiye’de Türk firmaları arasında özellikle Amerikan özel askeri şirketlerinin (ÖAŞ’lerin) II. Irak Savaşı esnasındaki taşeronluğunu üstlenmek isteyen bazı firmalar bulunmuştur. Irak’ta açılan bir güvenlik ihalesine Alarko Firması ile Etken Güvenlik ortaklığı teklif vermiş ancak ihaleyi İngilizler almıştır.[3] Irak ve Afganistan’da Amerikan ve İngiliz ÖAŞ’leri kamyon şoförü, tercüman, güvenlik elemanı vb. unvanlar altında Türk personel istihdam etmiştir. Afganistan’da faaliyet gösteren Yüksel İnşaat Şirketi’nin güvenliği bu bölgede kurulan ve yerel makamlara kayıtlı Yüksel Special Security Services adlı güvenlik firması tarafından sağlanmıştır.[4] Söz konusu firma tarafından Afganistan’da başka şirketlere de güvenlik hizmeti verildiği bilinmektedir. Ancak Yüksel Special Security Services Afganistan’da kurulmuş ve personelinin çoğunluğu Afgan olan bir şirket olduğu için Türkiye’deki ÖAŞ’lere örnek olarak gösterilemez.

Savunma ihtiyacına yönelik hizmet veren firmalar genelde üç kategori altında değerlendirilmektedir: lojistik destek firmaları, özel güvenlik firmaları ve özel askeri firmalar.[5] Türkiye’deki firmalar daha çok ilk iki kategori çerçevesinde değerlendirilmelidir. Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (SADAT), özel askeri şirket kategorisine giren Türkiye menşeli ilk firmadır. SADAT, tuğgeneral iken Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK’dan) ayrılmayı tercih eden ve özellikle muhafazakâr kimliğiyle bilinen Adnan Tanrıverdi ile birlikte 22 emekli subay ve/veya astsubay tarafından 2012 yılında kurulmuş bir şirkettir. SADAT kurulduğu andan itibaren Türk kamuoyundaki çeşitli tartışmaların hedefinde yer almıştır. 2012’de SADAT’ın Suriye’deki muhalifleri eğittiği, bu eğitim için TSK’ya ait kışlaların kullanıldığı, kamplarda gayrinizami harp tekniklerinin öğretildiği vb. iddialar gündeme gelmiştir.[6] Ağustos 2016’da SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak atanması üzerine SADAT dikkatleri daha da çok üzerine çekmiştir. Bu nedenle SADAT aşağıda özel bir bölüm açılarak daha detaylı bir şekilde incelenecektir.

SADAT Türkiye menşeli tek ÖAŞ değildir. Akademi Sancak firması, Türkiye menşeli bir başka ÖAŞ’dir. Akademi Sancak 2014 yılında Ankara’da kurulan bir ÖAŞ’dir. Türkiye menşeli ikinci ÖAŞ olduğu söylenebilir. Şirketin internet sitesi incelendiğinde ASELSAN, ROKETSAN, AFAD ve HAVELSAN gibi çeşitli kamu kurumlarıyla işbirliği yaptığı görülmektedir.[7] Bu şirketin aktörlerle sözleşme yapmadan önce Savunma Sanayi Başkanlığı’nın onayını aldığı belirtilmektedir.[8] Ayrıca Akademi Sancak HAVELSAN, AFAD ve ROKETSAN gibi birçok kamu kuruluşuyla işbirliği yaptığını açıkça göstermiş ve birlikte birçok ortak faaliyete imza atmışlardır.[9] Akademi Sancak, SADAT gibi sıkça gündeme gelmeyen bir şirket olmakla birlikte aslında önemli görevler üstlenmiştir. Katar Emiri’nin askeri danışmanı olarak Akademi Sancak şirketi yöneticisi Ahmet Can Çevik’in görevlendirilmesi bu görüşü doğrular niteliktedir.[10] Şirketin irtibat kurduğu ülkeler arasında Katar, Azerbaycan, Türkmenistan, Burkina Faso, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Güney Afrika, Nijerya ve Kamerun bulunmaktadır.[11]

Türkiye menşeli ÖAŞ’lerin sayısının yakın zamanda artması, bir ihtimal dâhilindedir. Ancak Türk menşeli ÖAŞ’lerin ne kadar başarılı olabileceği ise bir soru işaretidir. Öncelikle Akademi Sancak ve SADAT gibi şirketlerin faaliyet göstermek istediği bölgeler (Orta Doğu ve Afrika’nın başarısız ülkeleri) uzun yıllar boyunca Amerikan, Rus ve İngiliz ÖAŞ’lerinin faaliyet gösterdiği yerlerdir. Bu nedenle SADAT ve Akademi Sancak, uzun yıllardır savunma hizmetlerinin sunumunda uzmanlaşmış, kuralları aşağı yukarı belirlenmiş ve rekabetçi bir piyasada mücadele etmek zorundadır. Kısacası, Türkiye menşeli ÖAŞ’lerin savunma hizmetlerini sunarken diğer ÖAŞ’lerle rekabet edebilmesi için çok ciddi bir mücadele vermeleri gerekmektedir. Türkiye menşeli ÖAŞ’lerin bu mücadeleyi tek başına sürdürmeleri mümkün değildir. ÖAŞ’lerin sağlıklı bir şekilde hizmet sunabilmesi için devletin savunma hizmetlerin sunumuna ve ÖAŞ’lerin desteklenmesi adına bazı kararlar alması gerekmektedir.

2. SADAT: Nasıl Kuruldu? İşlevleri Neler? Ve Neden Eleştirilerin Odağında?

SADAT, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulmuş bir şirkettir. Türkiye’de ÖAŞ’lerin faaliyetlerine yönelik hiçbir mevzuat bulunmamaktadır. Bu nedenle SADAT da ticaret kanunu çerçevesinde faaliyetlerine devam etmektedir. Her ticari işletme gibi Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, İş Kanunu gibi genel kanunlara tabi olan SADAT, aynı zamanda Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun, Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu, Savunma Sanayi Güvenliği Yönetmeliği ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun gibi farklı mevzuatlar çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.[12] Şirkette an itibariyle çeşitli branş ve uzmanlık alanlarından 50 ile 200 arasında değişen bir sayıda emekli TSK personelinin çalıştığı tahmin edilmektedir.[13] SADAT’ın şu anki Yönetim Kurulu Başkanı ise Melih Tanrıverdi’dir. SADAT’ın aynı zamanda Adaleti Savunanlar Derneği’ne (ASDER) ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) gibi kuruluşlarla da yakın bir ilişkisi bulunmaktadır.

SADAT’ın örgütlenme şeması resmî web sitesindeki bilgilere göre şu şekilde oluşturulmuştur:

Şekil-1: SADAT’ın Organizasyon Şeması

Kaynak: https://www.sadat.com.tr/tr/hakkimizda/organizasyon-semasi.html (Erişim Tarihi: 18/11/2022).

SADAT’ın resmî web sitesinde işlevleri ise şu şekilde sıralanmıştır:

– Hizmet verilen ülkelere yönelik jeopolitik duruma uygun tehdit değerlendirmeleri yapmak, bu değerlendirme ışığında hizmet verilen ülkenin savunması ve iç güvenliğinin temini amacıyla en etkin ve modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde silahlı kuvvetlerinin ve iç güvenlik güçlerinin organizasyonunu sağlamaktır.[14]

– Uluslararası alanda silahlı kuvvetlerin ve iç güvenlik güçlerinin organizasyonu amacıyla,

  1. i) Stratejik danışmanlık, özel savunma ve güvenlik eğitimleri ile donatım alanlarında hizmet vermek,
  2. ii) İslam ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayi işbirliği ortamı oluşturmak,

iii) İslam dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olarak da süper güçler arasındaki hak ettiği yeri almasına yardım etmektir. [15]

SADAT’ın özellikle Türk savunma sanayi ve hizmetlerinin sunumu açısından nasıl bir rol üstlendiğini tam anlamıyla tespit edebilmek oldukça güçtür. SADAT ile ilgili karşılaşılan en önemli problem söz konusu şirketin yöneticilerinin sürekli olarak siyasi polemiklerin ve şiddetli tartışmaların odağında yer almalarıdır. Söz konusu şirketin yöneticilerinin beyanları, davranışları ve söylemleri sıklıkla kamuoyunun dikkatini ve hatta tepkisini çekmektedir. Bu durum ise kamuoyunda özellikle ÖAŞ’lere yönelik bir ön yargının oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Özellikle Amerikan ve Rus ÖAŞ’lerine bakarak bu organizasyonların para kazanma hırsı, dünyanın çeşitli bölgelerinde bulaştıkları skandallar, ülkelerin iç işlerine yönelik yaptıkları müdahaleler vs. üzerinden Türk kamuoyunun ÖAŞ’ler hakkında beslediği haklı bir kaygı zaten mevcuttu. Ancak SADAT’a yönelik iddialar, Türk kamuoyunda ÖAŞ’lere dönük önyargıların daha da kuvvetlenmesine sebep olmuştur.

3. SADAT Gerçekleri: SADAT Neden Eleştirilerin Hedefinde?

 SADAT hakkındaki tartışmaları değerlendirmek gerekirse kamuoyunun ikiye bölündüğü ifade edilebilir. İlk grupta, başta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve benzer şekilde çeşitli basın mensupları olmak üzere SADAT’ı özellikle 2023 seçimlerine yönelik birçok kışkırtmanın olası baş mimarı olarak değerlendiren büyük bir toplumsal kesim bulunmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun Mayıs 2022’de SADAT’ın genel merkezine gitmesi ve seçimlerin güvenliğine dair ortaya attığı iddialar, kamuoyunu uzun bir süre meşgul etmiştir.[16] Üstelik Mayıs 2022’de SADAT’ın yönetim kurulu üyesi olan ve kurucuları arasında yer alan Ersan Ergür’ün bir sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalar, Kılıçdaroğlu’nun haklı gerekçeleri olabileceğini düşündürtecek bir sürece evrilmiştir. Ergür’ün “Bu vatan kanla alındı, kanla savunuluyor. Bu vatanı Türkiye düşmanları ile işbirliği yapanlara sandıkta teslim etmeyiz… Etmeyeceğiz! Vatan sağ olsun…” minvalindeki paylaşımı, SADAT’ın bir nevi paramiliter bir güç olduğuna dair endişeleri perçinlemiştir.[17] 2023 yılına girildikten sonra SADAT çerçevesindeki tartışmalar tekrar alevlenmiştir. SADAT konusundaki tartışmaların alevlenmesinin sebebi ise Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir tartışma programında yaşananlardır. Kılıçdaroğlu’nun yakın zamanda katıldığı TV100 isimli bir televizyon kanalında yayınlan programa, yayın sırasında SADAT tarafından bir reklam verilmiştir.[18]Bu reklamın SADAT yöneticileri tarafından bilinçli bir şekilde özellikle söz konusu yayın sırasında yayınlanmak üzere verildiği ortaya çıkmıştır. Zaten SADAT CEO’su Melih Tanrıverdi’de sosyal medyada yaptığı paylaşımla reklamı Kılıçdaroğlu TV100 yayınındayken planlayarak verdiklerini itiraf etmiştir.[19] Bu itirafı yaparken bir de “2022 yılına dönük PR incelemesi yaptığımızda SADAT ile Kılıçdaroğlu birlikteliğinin en iyi reytingi yaptığını gördük. Reklam departmanımız 1.500 TL’lik bir reklam vererek bu reytingi güzel bir PR çalışmasına döndürmüş. Tebrik ederim” diyerek alaycı bir dil kullanmıştır.[20]Tanrıverdi’nin bu açıklamalarından sonra öfkelenen Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında “Gafiller, şerefsizler, çakallar, müptezeller siz mi beni korkutacaksınız…” şeklinde sert açıklamalarda bulunmuştur.[21]

Fotoğraf: SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi (ortada) ile Yönetim Kurulu üyeleri Haluk Yıldırım ve Ersan Ergür.

Kaynak: Euronews, “SADAT nedir, neden kuruldu ve hakkındaki iddialar neler?”, 2022, https://tr.euronews.com/2021/06/18/sadat-nedir-neden-kuruldu-ve-faaliyetleri-neler (Erişim Tarihi: 20/11/2022).

SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin 2016-2020 sürecinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yapması ise yukarıdaki iddiaları dile getiren kimselerin en önemli kanıtıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Adnan Tanrıverdi’nin dost olduğu ve Tanrıverdi’nin zamanla savunma alanında Erdoğan’ın en önemli danışmanlarından biri haline geldiği de diğer iddialar arasında bulunmaktadır.[22] Ancak Adnan Tanrıverdi’nin 2020 yılında verdiği bir demeçte “ Mehdinin gelişine hazırlanmamız gerekiyor” ifadesini kullanması,[23] özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tepkiyle karşılanmış ve Tanrıverdi hem başdanışmanlık hem de Güvenlik ve Dış Politika Kurul Üyeliği görevlerinden alınmıştır. Fransız İstihbarat Araştırma Merkezi adlı düşünce kuruluşuna göre SADAT hâlihazırda en az 22 Müslüman ülkede askeri danışmanlık faaliyeti yürütmektedir.[24] SADAT yetkilileri çalıştıkları ülkelerin isimlerini aralarındaki gizlilik anlaşması gereği açıklayamayacaklarını ama 20’den fazla ülkeye hizmet verdiklerini; yılda yaklaşık 17 proje ürettiklerini iddia etmektedir.[25]

4. Türkiye’de Özel Askeri Şirketler ile İlgili Yapılması Gereken Düzenlemeler: Kamu Politikası Önerileri

 Türkiye’nin özel askeri şirketler (ÖAŞ’ler) hakkında ne yapması gerekir? Türkiye’de devlet ÖAŞ’leri kullanmak ya da yaygınlaşmasını teşvik etmek veya en azından mevcut ÖAŞ statüsünde faaliyet göstermeye çalışan şirketlere belirli bir yasal ve hukuki çerçeve vermek isterse bu konuda ciddi bir kamu politikası oluşturması gerekmektedir. Yazının bu bölümünde nasıl bir kamu politikası stratejisinin izlenebileceği konusunda bazı öneriler de bulunulacaktır. Öncelikle Türkiye’deki özel-askeri savunma sektörünün Cenevre Sözleşmesi Ek Protokol-I (1977), paralı askerlerin kullanımını içeren BM Uluslararası Konvansiyonu (2001) ve Paralı Askerliğin Kaldırılmasına Dair Sözleşme gibi çeşitli uluslararası sözleşmelerin etrafında hukuki bir zemine oturtulması gerekmektedir.[26] SADAT gibi kuruluşlar etrafında dönen tartışmalara son verebilmek amacıyla ÖAŞ’lerin görev alanlarının net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın yazarı, Ahmet Keser (Keser, 2020) tarafından da ifade edildiği gibi bu ÖAŞ’lere Türkiye içinde yalnızca güvenlik, eğitim ve lojistik destek ile ilgili sahalarda görev yapma imkânı tanınmasını, yurt dışında ise görev alanlarının uluslararası hukukun cevaz verdiği en geniş sınırlarda tutulabileceğini düşünmektedir.[27] Savunma hizmetlerinin ne kadar büyük bir piyasa olduğu düşünülürse, ki sırf Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 2006 yılında çoğu ÖAŞ’lere verilmek üzere 300 milyar doları savunmaya ayırmıştır,[28] Türkiye menşeli ÖAŞ’lerin bu pastadan pay alması, istihdamın ve Türkiye’ye giren döviz miktarının artması, Türk savunma sanayinin gelişmesi, taşeron firmaların başka ülkelerde de faaliyet gösterebilmesi vb. olumlu sonuçlar doğurabilir.

Yazı serisinin önceki bölümlerinde de bahsedildiği gibi ÖAŞ’lerin ana motivasyonu para kazanma arzusudur. Bu yüzden yurt içinde devlet açısından bir risk oluşturabilecek büyüklük ve yeteneğe erişmemeleri için sınırlanmaları gerekmektedir.[29] Ayrıca Türkiye menşeli ÖAŞ’lerin ve kurulacak yeni şirketlerin nasıl kurulacağına, hangi otoriteden izin alacaklarına ve denetleneceklerine, faaliyetlerinin sınırlarına dair her türlü unsurun net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. ÖAŞ’lerin kuruluşu, denetlenmesi, hangi hizmetleri sunabilecekleri, hizmet sunumu esnasındaki yasal limitler, ÖAŞ’lerin kanuna aykırı faaliyetlerinin nasıl cezalandırılacağı vs. gibi hususların tamamı ayrı bir kanunla düzenlenmelidir. Ayrıca ÖAŞ’lerin kurulması ve denetlenmesi, tıpkı ABD’de olduğu gibi, bir lisans sürecine tabi tutulabilir. Her ne kadar ABD’de bu görev Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülüyor olsa da Türkiye söz konusu olduğunda Milli Savunma Başkanlığı’nın bünyesinde kurulacak bir genel müdürlük ya da Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından üstlenmesi daha doğru olabilir. ÖAŞ’lerin faaliyet yürütmek istedikleri ülke ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’nın da görüşü alınarak lisans verilebilir. Faaliyetleri de Milli Savunma Başkanlığı’nın bünyesinde kurulacak bir genel müdürlük ya da Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından denetlenmelidir. Ayrıca ÖAŞ’lerin faaliyetleri Sayıştay, TBMM ve Devlet Denetleme Kurumu gibi farklı kamu kurumları tarafından da yıllık şekilde denetlenebilir.

Türkiye’nin ÖAŞ’ler daha fazla yayılmadan önce atması gereken adımlar arasında artık savunma hizmetlerinin karma bir sistem tarafından yürütüleceğinin kabul edilmesi ve bu minvalde alınacak tedbirlerin belli bir program içerisinde yürütülmesi de yer almalıdır. ÖAŞ’ler zamanla klasik orduların görevlerini tamamlayan işlevler yüklenecektir. Türkiye de bu süreçte etkilenen ülkeler arasında yer alabilir. Hali hazırda TSK’nın yarı-profesyonel bir ordu yapısına kavuştuğu da göz önüne alınacak olursa, Türkiye’nin savunma ve güvenlik hizmetlerinden hangilerinin ÖAŞ’lere bırakılabileceği, yabancı ÖAŞ’lerden hizmet alımına gidilmesi, TSK’nın ÖAŞ’lerle uyum içinde çalışması vb. konularda şimdiden yol haritasının belirlenmesi faydalı olacaktır. Ayrıca ÖAŞ’lerde eski ordu mensuplarının istihdam edilmesi ordu personeli için emeklilik sonrası yeni ve oldukça kazançlı bir iş sahası ortaya çıkacağından, bu tarz kişilere ait özel bir çalışma rejimi ve kurallar manzumesi de düzenlenmelidir. Yasal tedbirlerin haricinde, bireysel olarak insan hakları ihlali yaptığı tespit edilen ÖAŞ personelinin aynı sektörde faaliyet gösterebilmesinin önüne geçilmelidir.[32]

Kuruluş aşamasında bu tip şirketlerin yatırım ve vergi teşviklerinden istifade etmeleri sağlanmalı ve küresel ölçekte rekabet edebilecek en az iki-üç şirket oluşturulmalıdır.[33] Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, Makine ve Kimya Endüstrisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi yatırım ve teşvikleri her yönüyle değerlendirebilecek kamu kurumları bir araya gelip bir komisyon kurabilir. Bu ortak komisyonun asıl görevi ise ÖAŞ’leri ve savunma hizmetlerinin sunumunu teşvik edecek kısa, orta ve uzun vadeli planlar hazırlamak olmalıdır. Kısacası Türkiye’nin ÖAŞ’leri desteklemek adına yatırım ve vergi teşviklerini bir an önce belirlemesi mühimdir. ÖAŞ’lerin desteklenmesi esnasında ortaya çıkabilecek dışsallıklar devlet tarafından karşılanmalıdır.

Sonuç

Özel askeri şirketler (ÖAŞ’ler) Türkiye’deki devlet kültürü bakımından düşünüldüğünde Türk toplumuna son derece yabancı kalmaktadır. Bu nedenle ÖAŞ’lerin Türkiye’de ne kadar başarılı olup olamayacağı bir tartışma mevzudur. En azından SADAT ve Akademi Sancak gibi ÖAŞ’lerin artabileceği söylenebilir. Ancak Türkiye’deki güçlü devlet geleneğinin, ABD’nin aksine, ÖAŞ’lerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yerini almasına engel olacağı düşünülmektedir. Kısacası, Türkiye’de kurulmuş ve kurulması muhtemel ÖAŞ’ler TSK’ye lojistik, danışmanlık ve eğitim konularında yardımcı olabilir. Ancak ÖAŞ’leri TSK’nın yerini alabilecek kurumlarmış gibi tahayyül etmek doğru değildir.

Türkiye, ÖAŞ’leri yasal bir zemine kavuşturmak için harekete geçmeli ve söz konusu piyasanın şekillenebilmesi adına tedbir almalıdır. Türkiye menşeli ÖAŞ’lerin özellikle yurtdışında belli savunma hizmetlerini sunabilmek adına teşvik edilmesi sakıncalı değildir. Ancak Türkiye’nin ulusal çıkarları, para kazanma motivasyonu ulusal değerlerinin önüne geçmeyen TSK tarafından savunulmalıdır. Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan ÖAŞ’lerin özellikle politikanın ve spekülasyonların bir parçası haline getirilmemesi gerektiği düşünülmektedir. Bazı akademisyenler değişen koşulların ve liberalizmin etkisiyle birlikte Türkiye’de ÖAŞ’lerin asli unsur olabileceğini düşünürken bazıları ise hiçbir kurumun (TSK da dâhil olmak üzere) kendi imkânlarını ve gücünü kaybetmeyeceğini iddia etmektedir. [34] Bu çalışmanın yazarı ise TSK’nın giderek profesyonel bir ordu haline geldiğini görmektedir. Ayrıca Türkiye’de de değişen dünya koşullarına uygun bir şekilde daha fazla sayıda ÖAŞ’nin kurulması ihtimaller arasında yer almaktadır. Ancak güçlü devlet geleneği ve kurumsal kökleri ile ulusal çıkarların korunması ve savunma söz konusu olduğunda TSK’nın asli unsur olarak önemini koruması gerektiği düşünülmektedir.


DİPNOTLAR:

[1] Nihat Yıldırım, “Özel Askeri Şirketler: Neden ve Nasıl Ortaya Çıkıp Çoğaldılar? Devlet Meşruiyetine Etkileri ve Gelecekteki Yerleri: Bölüm 1”, PİTGEM, 5 Ocak 2023, https://pitgem.org/2023/01/ozel-askeri-sirketler-neden-ve-nasil-ortaya-cikip-cogaldilar-devlet-mesruiyetine-etkileri-ve-gelecekteki-yerleri-bolum-1/(Erişim Tarihi: 21/01/2023).

[2] Nihat Yıldırım, “Özel Askeri Şirketler: ABD, Rusya, İngiltere ve Çin: Bölüm 2”, PİTGEM, 16 Ocak 2023, https://pitgem.org/2023/01/ozel-askeri-sirketler-abd-rusya-ingiltere-ve-cin-bolum-2/ (Erişim Tarihi: 21/01/2023).

[3] Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011, s. 134.

[4] Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011, s. 135.

[5] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 51.

[6] Aydınlık, “Meclis’e SADAT için araştırma önergesi”, 2012, https://www.aydinlik.com.tr/haber/meclise-sadat-icin-arastirma-onergesi-tamami-154350 (Erişim Tarihi: 18/11/2022).

[7] http://www.asancak.com/CozumOrtaklarimiz.aspx (Erişim Tarihi: 18/09/2022).

[8] Mete Yıldız & Alper Ekmekçioğlu, “Özel Askeri Şirketlerin Savunma Politikaları Açısından İncelenmesi”, Amme İdaresi Dergisi, 2018, C. 51, S.3, s. 48.

[9] http://www.asancak.com/Faaliyetlerimiz.aspx

[10] Mete Yıldız & Alper Ekmekçioğlu, “Özel Askeri Şirketlerin Savunma Politikaları Açısından İncelenmesi”, Amme İdaresi Dergisi, 2018, C. 51, S.3, s. 50.

[11] Tolga Öz & Turgut M. Çalışkanlar, “Paralı Askerlerden Özel Askerî Şirketlere Savunma Yönetimi Teknolojileri Uygulamaları”, Güvenlik Stratejileri Dergisi, 2020, C. 16, S. 34, s. 328.

[12] https://www.sadat.com.tr/tr/hakkimizda/mevzuatimiz.html (Erişim Tarihi: 18/09/2022).

[13] https://tr.wikipedia.org/wiki/SADAT#:~:text=veya%20SADAT%20A.%C5%9E.%2C,m%C3%BChimmat%20al%C4%B1m%C4%B1%20gibi%20hizmetler%20sunmaktad%C4%B1r (Erişim Tarihi: 18/11/2022).

[14] https://www.sadat.com.tr/en/about-us/news/718-sadat-savunma-melek-mi-seytan-mi-en.html (28/11/2022).

[15] https://www.sadat.com.tr/en/about-us/news/718-sadat-savunma-melek-mi-seytan-mi-en.html (28/08/2022).

[16] Deutsche Welle, “Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “Sadat” uyarısı”, Mayıs 2022, https://www.dw.com/tr/k%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flundan-erdo%C4%9Fana-sadat-uyar%C4%B1s%C4%B1/a-61794469 (Erişim Tarihi: 14/09/2022).

[17] Independent Türkçe, “SADAT yöneticisinden “Bu vatanı Türkiye düşmanları ile işbirliği yapanlara sandıkta teslim etmeyiz” ifadesine açıklama”, 2022, https://www.indyturk.com/node/514476/haber/sadat-y%C3%B6neticisinden-bu-vatan%C4%B1-t%C3%BCrkiye-d%C3%BC%C5%9Fmanlar%C4%B1-ile-i%C5%9Fbirli%C4%9Fi-yapanlara-sand%C4%B1kta (Erişim Tarih: 20/11/2022).

[18] Birgün, “Kemal Kılıçdaroğlu’ndan SADAT’ın reklamına tepki: O az kalmış aklınızı alırım”, 15 Ocak 2023, https://www.birgun.net/haber/kemal-kilicdaroglu-ndan-sadat-in-reklamina-tepki-o-az-kalmis-aklinizi-alirim-417648 (Erişim Tarihi: 21/01/2023).

[19] Sevilay Yıldırım, “Linç kültürü ve Kılıçdaroğlu’nun olgunluğu”, Habertürk, 16 Ocak 2023, https://www.haberturk.com/yazarlar/sevilay-yilman-2383/3556772-linc-kulturu-ve-kilicdaroglunun-olgunlugu (Erişim Tarihi: 21/01/2023).

[20] Sevilay Yıldırım, “Linç kültürü ve Kılıçdaroğlu’nun olgunluğu”, Habertürk, 16 Ocak 2023, https://www.haberturk.com/yazarlar/sevilay-yilman-2383/3556772-linc-kulturu-ve-kilicdaroglunun-olgunlugu (Erişim Tarihi: 21/01/2023).

[21] Oda Tv, “Kılıçdaroğlu’ndan SADAT’a: Gafiller, şerefsizler, çakallar”, 17 Ocak 2023, https://www.odatv4.com/siyaset/kilicdaroglu-ndan-sadat-a-gafiller-serefsizler-cakallar-267097 (Erişim Tarihi: 21/01/2023).

[22] Euronews, “SADAT nedir, neden kuruldu ve hakkındaki iddialar neler?”, 2022, https://tr.euronews.com/2021/06/18/sadat-nedir-neden-kuruldu-ve-faaliyetleri-neler (Erişim Tarihi:20 /11/2022).

[23] Euronews, “SADAT nedir, neden kuruldu ve hakkındaki iddialar neler?”, 2022, https://tr.euronews.com/2021/06/18/sadat-nedir-neden-kuruldu-ve-faaliyetleri-neler (Erişim Tarihi: 20/11/2022).

[24] Euronews, “SADAT nedir, neden kuruldu ve hakkındaki iddialar neler?”, 2022, https://tr.euronews.com/2021/06/18/sadat-nedir-neden-kuruldu-ve-faaliyetleri-neler (Erişim Tarihi: 18/09/2022).

[25] Mahmut Hamsici, “SADAT: Bir askeri şirketin anatomisi”, 2022, BBC News Türkçe, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-62067169 (Erişim Tarihi: 18/09/2022).

[26] Menderes Alpkutlu, “Güvenlik İhracı Bağlamında Türkiye’nin Özel Askerî-Güvenlik Sistemi”, Güvenlik Bilimleri Dergisi, Mayıs 2019, Cilt 8, Sayı 1, s. 43.

[27] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 52.

[28] Çetin Zamantıoğlu, “Özel Askeri Şirketler”, 2016, https://www.assam.org.tr/index.php/konular/savunma-ve-savunma-sanayi/ozel-askeri-sirketler.html (Erişim Tarihi: 12/12/2022).

[29] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 52.

[30] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 52.

[31] Alper Ekmekçioğlu, “Savunma Politikaları Kapsamında Özel Askeri Şirketlerin İncelenmesi”, Devletin Doğasının Gelişimi: Güvenliğin Sınırları, TASAM, s. 177, https://tasam.org/Files/Icerik/File/%C4%B0GK2Kitap_(2)_pdf_1f0392c4-016e-4946-bd5b-30f6e45a36a2.pdf (Erişim Tarihi: 23/11/2022).

[32] Alper Ekmekçioğlu, “Savunma Politikaları Kapsamında Özel Askeri Şirketlerin İncelenmesi”, Devletin Doğasının Gelişimi: Güvenliğin Sınırları, TASAM, s. 177, https://tasam.org/Files/Icerik/File/%C4%B0GK2Kitap_(2)_pdf_1f0392c4-016e-4946-bd5b-30f6e45a36a2.pdf (Erişim Tarihi: 23/11/2022).

[33] Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020, s. 52.

[34] Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011, s. 141-142.

KAYNAKÇA:

Ahmet Keser, Özel Askeri Şirketlerin Küresel Yayılımı ve Geleceği, 1. Baskı, SETA Yayınları, Ankara, 2020.

Alper Ekmekçioğlu, “Savunma Politikaları Kapsamında Özel Askeri Şirketlerin İncelenmesi”, Devletin Doğasının Gelişimi: Güvenliğin Sınırları, TASAM, https://tasam.org/Files/Icerik/File/%C4%B0GK2Kitap_(2)_pdf_1f0392c4-016e-4946-bd5b-30f6e45a36a2.pdf

Aydınlık, “Meclis’e SADAT için araştırma önergesi”, 2012, https://www.aydinlik.com.tr/haber/meclise-sadat-icin-arastirma-onergesi-tamami-154350.

Birgün, “Kemal Kılıçdaroğlu’ndan SADAT’ın reklamına tepki: O az kalmış aklınızı alırım”, 15 Ocak 2023, https://www.birgun.net/haber/kemal-kilicdaroglu-ndan-sadat-in-reklamina-tepki-o-az-kalmis-aklinizi-alirim-417648.

Çetin Zamantıoğlu, “Özel Askeri Şirketler”, 2016, https://www.assam.org.tr/index.php/konular/savunma-ve-savunma-sanayi/ozel-askeri-sirketler.html.

Deutsche Welle, “Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “Sadat” uyarısı”, Mayıs 2022, https://www.dw.com/tr/k%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flundan-erdo%C4%9Fana-sadat-uyar%C4%B1s%C4%B1/a-61794469.

Euronews, “SADAT nedir, neden kuruldu ve hakkındaki iddialar neler?”, 2022, https://tr.euronews.com/2021/06/18/sadat-nedir-neden-kuruldu-ve-faaliyetleri-neler.

Independent Türkçe, “SADAT yöneticisinden “Bu vatanı Türkiye düşmanları ile işbirliği yapanlara sandıkta teslim etmeyiz” ifadesine açıklama”, 2022, https://www.indyturk.com/node/514476/haber/sadat-y%C3%B6neticisinden-bu-vatan%C4%B1-t%C3%BCrkiye-d%C3%BC%C5%9Fmanlar%C4%B1-ile-i%C5%9Fbirli%C4%9Fi-yapanlara-sand%C4%B1kta.

Mahmut Hamsici, “SADAT: Bir askeri şirketin anatomisi”, 2022, BBC News Türkçe, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-62067169.

Menderes Alpkutlu, “Güvenlik İhracı Bağlamında Türkiye’nin Özel Askerî-Güvenlik Sistemi”, Güvenlik Bilimleri Dergisi, Mayıs 2019, Cilt 8, Sayı 1, s. 25-54.

Mete Yıldız&Alper Ekmekçioğlu, “Özel Askeri Şirketlerin Savunma Politikaları Açısından İncelenmesi”, Amme İdaresi Dergisi, 2018, C. 51, S.3, s. 27-59.

Nihat Yıldırım, “Özel Askeri Şirketler: Neden ve Nasıl Ortaya Çıkıp Çoğaldılar? Devlet Meşruiyetine Etkileri ve Gelecekteki Yerleri: Bölüm 1”, PİTGEM, 5 Ocak 2023, https://pitgem.org/2023/01/ozel-askeri-sirketler-neden-ve-nasil-ortaya-cikip-cogaldilar-devlet-mesruiyetine-etkileri-ve-gelecekteki-yerleri-bolum-1/

Nihat Yıldırım, “Özel Askeri Şirketler: ABD, Rusya, İngiltere ve Çin: Bölüm 2”, PİTGEM, 16 Ocak 2023, https://pitgem.org/2023/01/ozel-askeri-sirketler-abd-rusya-ingiltere-ve-cin-bolum-2/.

Oda Tv, “Kılıçdaroğlu’ndan SADAT’a: Gafiller, şerefsizler, çakallar”, 17 Ocak 2023, https://www.odatv4.com/siyaset/kilicdaroglu-ndan-sadat-a-gafiller-serefsizler-cakallar-267097

Ömer Faruk Cantenar, Özel Askeri Şirketler ve Devletin Meşru Şiddet Tekeli Rolüne Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Anabilim Dalı, Ankara, 2011.

Sevilay Yıldırım, “Linç kültürü ve Kılıçdaroğlu’nun olgunluğu”, Habertürk, 16 Ocak 2023, https://www.haberturk.com/yazarlar/sevilay-yilman-2383/3556772-linc-kulturu-ve-kilicdaroglunun-olgunlugu

Tolga Öz&Turgut M. Çalışkanlar, “Paralı Askerlerden Özel Askerî Şirketlere Savunma Yönetimi Teknolojileri Uygulamaları”, Güvenlik Stratejileri Dergisi, 2020, C. 16, S. 34, s. 309-339.

http://www.asancak.com.

https://www.sadat.com.tr/tr/

https://tr.wikipedia.org/wiki/SADAT#:~:text=veya%20SADAT%20A.%C5%9E.%2C,m%C3%BChimmat%20al%C4%B1m%C4%B1%20gibi%20hizmetler%20sunmaktad%C4%B1r.

 

Bültenimize Abone Olun

En son haberler ve özel duyurulardan haberdar olmak için abone olun

Diğer Yazılar