ÖZET
Politika, İnovasyon, Tasarım ve Gelişim Merkezi’ne (PİTGEM) gönderilen bu yazının özeti bulunmamaktadır. Daha önce yayınladığımız “Okur Mektubu 1-2-3-4…” başlıklı seri haline gelen yazıların özet kısmında belirttiğimiz gibi PİTGEM, kamu politikalarına dair okuyuculardan gelen mektuplara, kısa görüş yazılarına yer vermektedir. Bu tip yazılar ve okuyucudan gelen mektuplar, “Okur Mektubu” kategorisinde yayınlanmaktadır. 6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem felaketinin mağdurlarında bir depremzedenin yazdığı mektup, “Okur Mektubu 1: Biz Ölürken Siz Orada Yoktunuz!,” “Okur Mektubu 2: Ölümden Sonra Dirilmek,” “Okur Mektubu 3: Geleceğe Dair Bir Umut Var mı?,” “Okur Mektubu 4: Depremden Altı Ay Sonra Bir Antakyalının Hisleri: Hatay Belediye Başkanı ve CHP’nin Tutumu” başlıkları ile yayınlanmıştı. Bu beşinci mektup da Malatya’da deprem felaketini yaşayan bir yurttaşımız, depremden sonra yaşanan aksaklıklara dair görüşlerini, ortaya konan hükümet politikalarına dair değerlendirmelerini, bazı kamu kurumlarının başarılı bulduğu uygulamalarını ve hatta diğer okur mektuplarında okuduklarına dair düşüncelerini paylaşmıştır. Bu mektupta okur, diğer mektuplardaki eleştirel görüşlere göre depremden sonra hükümetin uygulamalarını aksaklıklara rağmen olumlu bulduğunu belirtmektedir. Öncesinde de başta TOKİ olmak üzere çeşitli kurumların çalışmalarının felaketin büyümesini önlediğini vurgulamaktadır. Tarafsızlık ilkemiz gereği daha iyi kamu politikaları geliştirilmesine katkısı olması dileğiyle bu mektubu okuyucularımızın değerlendirmesine sunuyoruz.
PİTGEM okuru, bize bu yazıyı bir mektup şeklinde göndermiş, devlet yönetimi ve kamu politikaları konusunda takip ettiği bir düşünce kuruluşu olarak, bizden ‘kendi gördüğü ve göremediği devlet yönetimini’ de yayınlamamızı, sesine ses olmamızı istemiştir. Okuyucular arasında interaktif bir değerlendirme sürecine dönüşen okur mektupları serimizi depremden etkilenen vatandaşlarımızın acılarını paylaşmak, en azından bu deprem felaketinden ders alınmasına bir parça vesile olmak ve yanlış yönetim anlayışlarından dönülüp daha doğru ve iyi bir yönetim anlayışının tüm siyasilere ve kurumlara hâkim olması temennisi ile yayınlıyoruz.
Okur Mektubu 5: Depremden Sonra Yaraları Birlikte Saracağız: Eksiklere Rağmen Kamu Kurumları Doğru İşler Yaptı
Depremden sonra en çok konuşulan iller Hatay ve Adıyaman oldu. Ben bir Malatyalı depremzede olarak sesimizin duyurulmamasından son derece rahatsızım. Televizyon kanalları, sosyal medya fenomenleri, muhalefet partileri, birçok sivil toplum kuruluşu vs. sanki Malatya’da her şey yolundaymış gibi ya da her yer çiçek bahçesiymiş gibi davranıyor. O kadar hengâme arasında Malatya’da bize sahip çıkan tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine, çeşitli vakıf ve derneklere teşekkür etmem gerekiyor. Malatyalı bir depremzede olarak ben de yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Bana bu imkânı veren PİTGEM’e ayrıca teşekkür etmek isterim. PİTGEM’de daha önce yayınlanan depremzede mektuplarını okuduğum zaman, açıkçası benim yazımı yayınlamayı isteyeceklerine pek ihtimal vermemiştim. Depremzede kardeşlerimiz, elbette tüm depremzedelerin hakkıdır öfkelenmek ve ihmallerden bahsetmek, genellikle deprem sonrasında çok sert eleştiriler yapmışlardı. Ben biraz da devletimizin ve hükümetimizin olumlu icraatlarından bahsetmek taraftarıyım. Kaybettiğimiz tüm yakınlarımızın ardından Allah rahmet eylesin ve mekânları cennet olsun. Geriye kalan bizlere ise Yüce Rabbim sabır versin. Nitekim çok zor bir sınav ile imtihan ediliyor milletimiz.
Ben, Sayım Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın depremi ilk duyduğu andan itibaren vatandaşının yanında olduğuna inanan, depremzedeler için samimi bir şekilde üzüldüğünü düşünen ve elinden gelen çabayı harcadığına inanan biriyim. Elbette hataları oldu. Ama Türkiye’nin şimdiye kadar karşılaştığı en büyük felaketlerden birini yönetebilmek kolay değil. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız, vatandaşı karşısına alarak samimi bir şekilde bizden özür diledi ve helallik istedi. Depremden sonra yaşanan aksaklıkların kendisi tarafından da görüldüğü aşikâr. Cumhurbaşkanımız her fırsatta Malatya’yı ziyaret eder ve Malatyalı vatandaşların onun gönlündeki yerinin farklı olduğunu belirtir. Sadece Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a belirtmek isterim ki, Sayın Başkanım keşke askeri birlikler daha erken yardım etmeye başlasalardı. Malatya’da 2. Ordu’nun merkezi karargâhı var. Elbette o subayların ve astsubayların da lojmanlarda bekleyen eşleri, bebeleri ve çocukları var. Ama askeri sahada yeterince göremedik. Kendi ailelerini de düşündüklerinin farkındayım. Bence Sayın Erdoğan’ın askerin sahaya geç indiğine yönelik eleştirileri daha ciddi bir şekilde ele alması gerekir.
Değerli Cumhurbaşkanımıza şikâyet etmek istediğim bir durum daha var. Sayın Başkanım, Malatya’da Kızılay’ın fabrikası çok zor durumda. Büyük ihtimalle bu yazdığım satırlar size hiç ulaşmayacak. Ama üzülerek söyleyeyim ki Kızılay’ın Malatya’daki fabrikasına ait çok sayıda iddia var. Bu iddiaları tamamen muhalefet partilerinin ya da hükümet karşıtlarının iftiraları olarak düşünmeyin. Bizzat fabrikanın içerisinde çalışan kardeşlerimizden işittiğimiz bazı gerçekler var. Kızılay’ın bu fabrikada çadır üretmediği artık herkesin malumu oldu. Millî Gazete’yi yakından takip eden biri olarak Kızılay’ın Malatya’daki Çadır ve Tekstil Fabrikası’na dair yapılan iddiaların muhafazakâr camiayı da rahatsız ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Cumhurbaşkanımız, daha önce yaptığı açıklamalarla Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın istifa etmesine zemin hazırlamıştı. Ben, ilerleyen dönemlerde Cumhurbaşkanımızın Kızılay’ın faaliyetlerini daha yakından denetleyeceğine inanıyorum.
TOKİ, Malatya’da çok güzel işler yaptı. 6 Şubat Depremi’nden sonra Malatya’da yıkılan tek bir TOKİ konutunu parmakla gösteremezsiniz. TOKİ, özellikle depreme dayanıklı binaları rahatlıkla inşa edebileceğini hepimize göstermiştir. Mesela,Yeşilyurt’taki tüm TOKİ binaları depremi hasarsız bir şekilde atlatırken, aynı TOKİ binalarının çevresindeki birçok apartmanın yıkıldığı görülmüştür. Bu nedenle, TOKİ’nin işini bilen ve liyakat sahibi kişilerce yönetildiğini veya böyle insanlara iş verildiğini düşünüyorum. İnşallah Malatya’da yıkılan tarihi binaları ve konutlarını da TOKİ inşa eder. Üstelik depremden hemen sonra TOKİ kolları sıvayarak hızlı bir şekilde çalışmaya başlamıştır. Malatya’da ihalesi tamamlanan 11 bin 634 konut, cami ve ticarethanelerin yapımı tüm hızıyla devam ediyor. Açıkçası tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında TOKİ, altyapısı ve çalışma hızıyla dikkat çekiyor. Bu çapta büyük bir afetten sonra hızlı bir şekilde inşaatlara başlayabilmek oldukça maharet gerektiren bir durum. AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, deprem konutlarının en geç Ocak 2024’e kadar vatandaşlara teslim edileceğini belirtmiştir. Öznur Çalık, sözüne çok güvendiğimiz bir hemşerimizdir. Ben konutların birkaç ay içerisinde teslim edileceğine inanıyorum. Ayrıca Malatya Valiliği ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Malatya’da gezici tırlarla yaptığı yardımlar da depremzedeler için can simidi oldu. Malatya Valiliği, özellikle Merkez Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla depremden etkilenen köylere bile yardım götürebildiler. O keşmekeş içerisinde köyleri unutmadan kar, kış ve kıyamet demeden birçok bölgeye ulaşmayı başardılar.
Fotoğraf-1: Yeşilyurt’ta ayakta kalan TOKİ apartmanları ve yıkılan diğer binalar.
Depremden hemen sonra Malatya’ya ulaşan ilk derneklerden birisi Beşir Derneği idi. Benim daha öncesinden Beşir Derneği ile ilgili herhangi bir bilgim yoktu. Ama birkaç saat içerisinde Malatya’ya intikal etmeyi başardılar. Allah razı olsun onlardan. İyi ki geldiler. Arama kurtarma faaliyetleri esnasında Malatya’da birçok vatandaşımızın kurtartılmasında aktif rol oynadılar. Mesela depremden yaklaşık olarak 40 saat sonra enkazın altından sağ olarak çıkarılan bir genç, bizim için ümit olmuştu.[1] Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı, benim hiç bilmediğim bir vakıf idi. Ancak tüm imkanlarını seferber ederek depremzedelere düzenli yemek verdiler. Vakıf, Ramazan ayının sonuna kadar Malatya’nın farklı ilçelerinde yemek dağıtmaya devam etti. Malatya’daki depremzedelere yardım eden diğer vakıflar ve dernekler arasında İHH İnsani Yardım Vakfı, Cansuyu ve Anadolu Gençlik Derneği, Hüdayi Vakfı ilk aklıma gelen kuruluşlar arasında. Malatya’da kalmaktan başka bir çaresi olmayan binlerce kişinin barınma ve yiyecek ihtiyacı aylarca bu kuruluşlar tarafından karşılanmıştır. Muhafazakâr cenahta yer almayan birçok sivil toplum kuruluşunu ve derneği de Malatya’da gördük. Malatya halkı adına onlara da çok teşekkür etmem gerektiğini düşünüyorum. İlk günlerden beri onlar da aramızdaydı. Aşevleri kurdular, kıyafet ve ayakkabı dağıtımında bulundular. Açıkçası Ahbap ve Oğuzhan Uğur’un üzerine gidilmesine de kendi adıma çok üzüldüm. Depremi etkileyen hemen her ilde Ahbap gönüllüleri tıpkı Beşir Derneği gibi canla başla çalıştılar.
Fotoğraf-2: 6 Şubat depremlerinden sonra kent merkezi ve Yeni Cami enkazı.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı, bana göre, depremden sonra oldukça etkili çalışmalar yürüttü. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı çok ciddi işlere imza attığı gibi birçoğundan da yararlanma imkânı bulabildim. Benim uzun uzun açıklama yapmam yerine belediyenin verilerini PİTGEM okuyucuları ile paylaşmam daha doğru olacaktır. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre; “Depremden hemen sonra MOTAŞ araçları çadır haline getirildi. MEGSAŞ ücretsiz ekmek dağıtımı, BELSOS sıcak yemek dağıtımı, Esenlik gıda yardımı yaptı. Şu anda Malatya’da bütün yardım koordinasyonların yürütüldüğü yer Lisanlı Depomuzdur. Peki depremde yemek ve ekmek çıkarılan yer neresidir? Malatya Ekmek ve Yemek Fabrikasıdır. 56 noktada kurulan konteyner kentlerin altyapısını MASKİ ve MESTON yapıyor. Fuarcılık Merkezimiz, kütüphanemiz, spor salonlarımız, 8 bin dönümlük parklarımız yapılmamış olsaydı, Malatya’nın durumu nasıl olurdu?”[2] Gerçekten sitede yer alan bu ifadelerin abartıldığını düşünmeyin. En başından beri Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yanımızda olduğunu size söyleyebilirim. Sn. Selahattin Gürkan’ın şahsında Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın tüm çalışanlarına da ayrı ayrı teşekkür ederim.
Depremin yaralarını sarmak elbette zaman alacak. Şimdiye kadar yapılanların yeterli olduğu söylenebilir mi? Kişiden kişiye değişir. Ancak, depremin yaralarını devletimizin ve milletimizin birlikte saracağına inanıyorum. Malatya’da gördüklerimi ve yaşadıklarımı paylaşmak benim için farz olmuştu. Özellikle devlete yönetilen eleştirilerin sebeplerini anlıyorum ve kısmen hak veriyorum. Ama bu durum depremden sonra yapılan doğru faaliyetlerin, atılan adımların ve harcanan muazzam emeğin de önüne geçmemeli diye düşünüyorum. Zaman içerisinde tüm kamu kurumlarımızın depremde yaşananlardan ders alacağına ve bir sonraki felakete daha hazır olacaklarına yönelik inancım tamdır. Türk milleti, güçlü ve büyük bir millettir. Yüce Allah’tan tek dileğim birlik ve beraberliğimize zeval vermeden bu zor zamanları beraber atlatabilmektir.
DİPNOTLAR:
[1] Yenişafak, “Beşir Derneği Tüm İmkânlarıyla Deprem Bölgesinde”, 8 Şubat 2023, https://www.yenisafak.com/gundem/besir-dernegi-tum-imkanlariyla-deprem-bolgesinde-4505969
[2] https://www.malatya.bel.tr/depremin-ilk-gununden-itibaren-yapilan-calismalari-degerlendiren-baskan-gurkan-malatya-buyuksehir-belediyesi-dimdik-ayakta-durdu/#:~:text=B%C3%BCt%C3%BCn%20bunlara%20ra%C4%9Fmen%20deprem%20ge%C3%A7iren,da%C4%9F%C4%B1t%C4%B1m%C4%B1%2C%20Esenlik%20g%C4%B1da%20yard%C4%B1m%C4%B1%20yapt%C4%B1.
KAYNAKÇA:
Fotoğraf-1: https://www.aa.com.tr/tr/asrin-felaketi/malatyada-depremde-ayakta-kalan-toki-konutlarina-100-metre-mesafedeki-bina-yikildi/2847005
Fotoğraf-2: https://malatyahaber.com/haber/depremden-once-malatya-depremden-sonra-malatya (Erişim Tarihi: 16/08/2023).
Öne Çıkan Görsel:
“Malatya Depremde Neden Büyük Yıkıma Uğradı?. İşte Rapor..” Malatya Haber, 3 Temmuz 2023. https://malatyahaber.com/haber/malatya-depremde-neden-buyuk-yikima-ugradi-yanitlar-bu-raporda