Bültenimize Abone Olun

En son haberler ve özel duyurulardan haberdar olmak için abone olun

Tarih:

Profesör Rianne Mahon ile Röportaj: Bakım Ekonomisi: Kökenleri ve Küresel Dünya’daki Gelişimi

Diğer Başlıklar

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

Profesör Rianne Mahon ile Röportaj:

Bakım Ekonomisi: Kökenleri ve Küresel Dünya’daki Gelişimi

Politika, İnovasyon, Tasarım ve Gelişim Merkezi (PİTGEM) olarak, cinsiyet ve sosyal politika konularında önde gelen uluslararası bir bilim insanı olan Profesör Rianne Mahon ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Daha önce Uluslararası İlişkiler Balsillie Okulu’nda Profesör olan ve CIGI Kürsüsü’nde görev yapmış olan Mahon, şu anda Carleton Üniversitesi Sosyoloji ve Antropoloji Bölümü’nde seçkin bir araştırma profesörüdür. Çeşitli konularda birçok makale ve bölümün yanı sıra, “Feminist Ethics and Social Politics: Toward a New Global Political Economy of Care” (F. Robinson ile); “After 08: Social Policy and the Global Financial Crisis” (G. Boychuk ve S. McBride ile); “Achieving the Social Development Goals: Global Governance Challenges” (S. Horton ve S. Dalby ile) gibi kitapların editörlüğünü yapmıştır. Ayrıca Daniel Béland ile birlikte “Advanced Introduction to Social Policy” adlı kitabın yazarıdır. Halihazırda, çalışmaları küresel yönetişimin cinsiyetlendirilmesine odaklanmakta olup özellikle ‘bakım ekonomisi’ kavramının yayılması üzerinde durmaktadır.

 

Röportaj Özeti

 

“Bakım ekonomisi, evde ücretlendirilmeden yapılan tüm ev ve bakım işlerini, ayrıca işgücü piyasasındaki ücretli bakım işlerini içerir. Bu kavram, geniş anlamda ev içinde veya toplulukta, ücretli veya ücretsiz olarak yapılan tüm sağlık, eğitim ve ev işlerini kapsar.”

 

 “Daha geniş bir bakıştan bakım ekonomisi kavramı, benim gibi aktivistleri etkiliyor. Örneğin ben, evrensel çocuk bakımı için araştırma ve savunuculuk çalışmalarında bulundum. Ayrıca ben ve diğer akademisyenler kendi sektörlerimizin ötesine geçmeye ve kaliteli yaşlı bakımı vb. için mücadele edenlerle ortak çıkarlar görmeye başladık.”

 

“Dünya Bankası ve Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (Organization for Economic Co-operation and Development – OECD) gibi uluslararası kuruluşlar da bakımın artan önemini fark etti. Ancak Dünya Bankası daha dar bir şekilde çocuk bakımına odaklanıyor ve gelecekteki insan sermayesinin oluşturulmasında ‘yatırım’ yapma argümanını ortaya koyuyor.”

 

“OECD, 2000-2007 döneminde “Babies and Bosses” tematik çalışmalarını yaptığından beri cinsiyet eşitliği boyutunu daha iyi ortaya çıkarttı. Bu da çocuk bakımına yatırım, işgücünde erkeklerle kadınlar arasında eşitliğin sağlamlaşması ve gelişmesi için önemli. Ayrıca, kadınların ücretli olmayan işlerini tanıma ihtiyacını da içermeye başladı. Bazı çalışmaları ayrıca yaşlı bakımını da ele alıyor.”

 

 “BM Kadın ve Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization – ILO) bakım ekonomisi fikrinin haklar boyutunu vurguluyor, bu da hem OECD hem de Dünya Bankası’nın yaklaşımında eksik bir unsur.”

 

Bakımın bölgesel bir boyutu olduğunu öne sürebilirim. Emeklilik gibi programlar ulusal hükümetler tarafından tasarlanabilir ve uygulanabilirken, bakım hizmetleri ‘yerinde’ sunulur. Bu da alt ulusal ve özellikle yerel yönetimlerin planlama ve uygulamada rol oynaması gerektiğini düşündürüyor. Fakat bu yalnızca ulusal hükümetlerin finansmanıyla etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir.

 

“Kaliteli bakım işlerinin geliştirilmesini desteklemek yeşil bir ekonomiyle de uyumlu olacaktır. Yerel ölçekte bakım hizmetlerinin geliştirme planlamaları yapılırken, konut planlamaları da yapılabilir. Bu şekilde tümü ’15-20 dakikalık mahallelerin’ oluşturulmasının bir parçası olabilir.”

 

AB üyelerinin birçoğunun çocuk bakımı konusuna daha yakın, ebeveyn izni konusuna daha uzak olabileceğini düşünüyorum. Ancak en büyük soru işaretlerinden biri uzun vadeli (yaşlı) bakım konusunda. Bu açıdan, yapılacak çok iş olduğunu düşünüyorum. COVID’in, kaliteli yaşlı bakımının ve bu işlerin iyi ücretlerle yapılmasının önemini vurgulamasına yardımcı olduğunu umuyorum.

Röportajın Tam Metni:

Profesör Rianne Mahon ile Röportaj:

Bakım Ekonomisi: Kökenleri ve Küresel Dünya’daki Gelişimi

Profesör Rianne Mahon, Politika, İnovasyon, Tasarım ve Gelişim Merkezi (PİTGEM) adına, röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bugün, “bakım” programlarına ilişkin çok ölçekli politikalar üzerine yaptığınız kapsamlı çalışmaları ele almak istiyoruz. İlk olarak, son çalışmalarınızın merkezinde olan temel kavramla başlayalım “bakım ekonomisi”. “Bakım ekonomisi” ne anlama gelir?

 

“Bakım ekonomisi açısından eğitim ve sağlık hizmetleri ile evde, ailede veya toplulukta sağlanan bakım arasında süreklilik bulunmaktadır”

 

Bakım ekonomisi, evde ücretlendirilmeden yapılan tüm ev ve bakım işlerini, ayrıca işgücü piyasasındaki ücretli bakım işlerini içerir (ECLAC, 2019a). Bu kavram, geniş anlamda ev içinde veya toplulukta, ücretli veya ücretsiz olarak yapılan tüm sağlık, eğitim ve ev işlerini kapsar. Bakım ekonomisi açısından eğitim ve sağlık hizmetleri ile evde, ailede veya toplulukta sağlanan bakım arasında süreklilik bulunmaktadır. Bu, evlerden devlete ve özel sektöre sorumlulukların yeniden dağıtılması için politikalar tasarlanırken dikkate alınmalıdır (ECLAC, 2023: Latin Amerika ve Karayipler Sosyal Panoraması 2023).

 

“Progress of the World’s Women” bakımı (bakılmak ve bakmak) bir hak olarak tanımladı ve ilk kez Diane Elson tarafında öne sürülmüş olan 3 R’yi vurguladı: tanıma (recognition), azaltma (reduction) ve ücretsiz bakım ile ev işlerinin yeniden dağıtılması (redistribution).”

 

Bakım ekonomisini tanımlayan uluslararası normlar var mı?

Bakımın bir insan hakkı olarak tanınması fikri, yakın bir zamanda Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 54. oturumunda oybirliğiyle kabul edildi. BM Kadınların Dünya İlerleme Raporu’nun 2015 baskısı, bakımı (bakılmak ve bakmak) bir hak olarak tanımladı ve ilk kez Diane Elson tarafından öne sürülen 3R’yi vurguladı: tanıma (recognition), azaltma (reduction) ve ücretsiz bakım ile ev işlerinin yeniden dağıtılması (redistribution). Bu üçüne Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporu, “Care Work and Care Jobs: For the Future of Decent Work (2018)” ödül (bakım sağlayanlar için adil ücret) ve temsil (bakım sağlayanlar ve bakım alanlarının temsili) ekledi.

 

Anladığımız kadarıyla, bu sosyal politika alanının ortaya çıkmasına katkıda bulunan çokça akademik çalışma bulunuyor. Bu alanın kökenleri hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Tartışmanın Küresel Kuzey’de başladığı söylenebilir. Marilyn Waring, kadınların ücret almadan yaptığı ev işlerinin ekonomik yaşama katkı sağladığını ve bu nedenle ekonomi çalışmalarına katılması gerektiğini savunan ilk kişilerden biriydi. Fakat, Masaya Llavaneras Blanco (2017) Venezuela’daki feministlerin bu argümanı 1970’lerde ortaya koyduğundan bahsediyor. Diane Elson ve Lourdes Beneria gibi feminist kalkınma ekonomistleri bakım ekonomisi fikrinin analitik temellerini geliştirdi.

Ayrıca 4. BM Kadın Konferansı’nda (Pekin) ‘ev işleri için ücret’ feminist grubu (Selma James ve Silvia Federici) ile kadınların (düşük ücretli) ev işlerine hapsolacağını savunan feminist grup arasında canlı bir tartışma yaşandı. Bu tartışma uzlaşmaya vardırılarak, zaman kullanımı anketleri gibi yöntemlerle kadınların ücretsiz ev işlerinin ölçülmesine güçlü bir destek sağladı.

 

“Daha geniş bir bakıştan bakım ekonomisi benim ve benim gibi aktivistlerin kendi sektörlerimizin ötesine geçmemizi sağlayarak kaliteli yaşlı bakımı vb. için mücadele edenlerle ortak çıkarlar görmemizi sağladı.”

 

Bu sosyal politika tartışması 2000’lerde nereye evrildi?

Benim için önemli olan katkılardan biri Nancy Folbre’nin 2006 tarihli ‘Demanding Quality: Worker/Consumer Coalitions and “High Road” strategies in the Care sector’ başlıklı çalışmasıydı. Folbre, bakım işçilerinin ve bakım tüketicilerinin (devlet desteği ile) kaliteli bakımı teşvik etmede ortak bir çıkar bulabileceklerini savundu. Bu çalışma Esping-Andersen’ın The Social Foundations of the Post-industrial Economy (1999) adlı çalışmasındaki argümanlarla benzer noktalara sahipti, ancak bu sonuncusu sadece çocuk bakımına odaklanıyordu. Folbre ve diğer feministler, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, engellilerin bakımı gibi konuları aynı anda düşünmeyi sağlayan daha geniş bir kavram sundu. Ben buna bir de eğitim ve sağlık gibi daha organize bakım sektörlerini eklerdim.

 

Bu konuya ilginizi bu şekilde mi geliştirdiniz?

Evet, daha geniş bir bakıştan bakım ekonomisi, benim gibi aktivistleri etkiliyor. Örneğin ben evrensel çocuk bakımı için araştırma ve savunuculuk çalışmalarında bulundum. Ayrıca ben ve diğer akademisyenler kendi sektörlerimizin ötesine geçmeye ve kaliteli yaşlı bakımı gibi alanlarda mücadele edenlerle ortak çıkarlar görmeye başladık.

 

” Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası organizasyonlar da bakımın artan önemini fark etti. Ancak Dünya Bankasının daha dar bir şekilde çocuk bakımına odaklandığı ve gelecekteki insan sermayesinin oluşturulmasında ‘yatırım’ yapma argümanını ortaya koyduğu biliniyor.”

Bakım ekonomisi üzerine politikayı anlamak için bütünsel bir yaklaşım izliyorsunuz, bu da fikirlerin farklı ölçeklerde nasıl üretildiği, tartışıldığı, ifade edildiği ve farklı aktörler tarafından politikalara nasıl dahil edildiğine odaklanmamızı sağlıyor. Örneğin, uluslararası kuruluşların (UK) bakım ekonomisi ile ilgili kurumsal söylemlerini belirlemek için önemli çaba sarf ettiniz. Bu da şu soruyu beraberinde getiriyor: Dünya Bankası ve Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (Organization for Economic Co-operation and Development – OECD) bu tartışmaya nasıl dahil olmuştur?

Dünya Bankası ve Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (Organization for Economic Co-operation and Development – OECD) gibi uluslararası kuruluşlar da bakımın artan önemini fark etti. Ancak Dünya Bankası daha dar bir şekilde çocuk bakımına odaklanıyor ve gelecekteki insan sermayesinin oluşturulmasında ‘yatırım’ yapma argümanını ortaya koyuyor.

OECD, 2000-2007 döneminde “Babies and Bosses” tematik çalışmalarını yaptığından beri cinsiyet eşitliği boyutunu daha iyi ortaya çıkarttı. Bu da çocuk bakımına yatırım, işgücünde erkeklerle kadınlar arasında eşitliğin sağlamlaşması ve gelişmesi için önemli. Ayrıca, kadınların ücretli olmayan işlerini tanıma ihtiyacını da içermeye başladı. Bazı çalışmaları ayrıca yaşlı bakımını ele alıyor.

 

“BM Kadın ve ILO bakım ekonomisi fikrinin haklar boyutunu vurguluyor, bu da hem OECD hem de Dünya Bankası’nın yaklaşımında eksik bir unsur.”

 

Diğer uluslararası kuruluşlar bakım ekonomisi hakkında farklı kurumsal söylemler üretiyor mu?

BM Kadın ve ILO, benim alıntıladığım raporlardan görebileceğiniz gibi yukarıda önerilen bakım ekonomisi fikriyle daha uyumlu bir görüş benimsemektedir. Her ikisi de haklar boyutunu vurguluyor, bu da hem OECD hem de Dünya Bankası’nın yaklaşımında eksik bir unsur.

 

Ulusaşırı bilgi ağlarının bir parçası olan uluslararası sivil toplum örgütleri (International Non-Government Organizations – INGO) hakkında ne düşünüyorsunuz?

Oxfam gibi INGO’lar, bakım ekonomisinin feminist ve kesişimsel bir versiyonunu teşvik etti ve Alman Friedrich Ebert Vakfı, Güney’deki bakım ekonomisi üzerine feminist çalışmaları aktif şekilde destekledi.

 

Çalışmanız Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ve Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC) gibi bölgesel örgütlere de özellikle dikkat ediyor. Bunun üzerine şunu sormak istiyoruz; Uluslararası örgütlerle karşılaştırıldığında, bölgesel örgütlerin programa dair fikirlerin oluşturulması ve benimsenmesinde farklı ve özel rolleri oluyor mu?

Bölgesel örgütler hakkında genelleme yapmaktan çekiniyorum. Bob Deacon ve arkadaşları, “World Regional Social Policy and Global Governance: New Research and Policy Agendas on Africa, Asia, Europe, and Latin America” (2009) adlı iyi bir koleksiyonu derlediler. Ana van der Vleuten, Anouka van Eerdewijk ve Conny Roggeband, “Gender Equality Norms in Regional Governance: Transnational Dynamics in Europe, South America, and Southern Africa” (2014) adlı bir çalışmayı yaptılar.

Stefan Rother gibi araştırmacılarla birlikte, ASEAN’ın göçmen işçilerin haklarıyla ilgili rolüyle de ilgilendim, ancak ECLAC’a olan ilgim, lisansüstü öğrencisiyken Latin Amerika üstüne aldığım bir derste, Raul Prebisch’in bölgenin sanayileşmesi hakkındaki argümanlarını (ithal ikamesi yoluyla) yayma konusunda önemli rolünü öğrendiğimde başladı. O günden beri ilgim devam ediyordu. Daha sonra, sosyal politikaya yönelmemle birlikte bu konuyu tekrar yoğun gündemime almış oldum. (Sosyal Panorama, sosyal kalkınma bölümünün öncü yayını, bu yüzyıl boyunca sosyal politika için ilerici bir vizyon çizdi).

Cinsiyet bölümü, Latin Amerika ve Karayipler’deki Kadınlar Bölgesel Konferansı’nın üç yılda bir yapılan toplantılarına destek veriyor. Bu toplantılar, cinsiyet bölümü tarafından hazırlanan belgede geliştirilen fikirleri tartışmak için anahtar politika yapıcıları, sivil toplum örgütleri ve akademisyenleri düzenli olarak bir araya getiriyor. Diğer BM bölgesel komisyonlarının böyle bir etkinliği olduğunu düşünmüyorum.

 

Güney’deki en son çalışmalarınız, çok önemli bir bölgesel örgüt olan ECLAC’ın rolünü açığa çıkarıyor. Latin Amerika’da ‘bakım ekonomisi’ fikirlerinin akışındaki ECLAC’ın rolü nedir?

ECLAC’a odaklandım çünkü ECLAC, COVID nedeniyle bakımın öneminin farkına varılmasından bile önce en az 2007’ye kadar bakım ekonomisi söyleminin gelişimini izlemeyi mümkün kıldı. Cinsiyet ayrımı, araştırmalarını geliştirirken bölgedeki feminist araştırmacılardan oluşan bir ağdan yararlanabiliyor ve bu da Konferanslardaki tartışmaların temelini oluşturuyor. Bu nedenle, konferanslar fikirlerin bölge genelinde yayılmasının bir yolu haline geliyor. Ancak ECLAC bu konuda tek değil. ILO ve UN Women’ın bölgesel ofisleri de dahil olmak üzere INGO’ların bölgesel/ulusal ofisleri de bu sürece dahil olmuştur

 

“Farklardan biri aktörlerin dahli olabilir. Ulusal bakım sistemi geliştirmede özellikle feminist akademisyenler ve savunucular kilit rol oynuyor… Çocuk, yaşlı ve engelli bireylerin bakımıyla özel olarak ilgilenen kişilerle çalışıyorlar.”

 

Mülakatımızda şu ana kadar uluslararası ve bölgesel örgütlere odaklandık. Dikkatimizi ulusal ölçeğe kaydıracak olursak, “bakım ekonomisi” üzerine siyaset ve politikalar konusunda neler gözlemliyoruz? Geleneksel refah (devlet) rejimi programlarıyla, emeklilik gibi, karşılaştırıldığında bazı farklılıklar belirleyebilir miyiz?

İyi bir soru. Bence farklardan biri bu alana dahil olan aktörlerin kimler olduğu olabilir. Feminist akademisyenlerin ve savunucuların, özellikle bakım sistemi geliştirmek konusunda en çok ilerleme katetmiş ülke olan Uruguay’da kilit rol oynuyor olmalarının yanı sıra; Arjantin, Kolombiya ve Meksika gibi ülkelerde de önemli rolleri var. Bu yerlerde çocukların, yaşlıların veya engellilerin bakımı gibi konularla özel olarak ilgilenenlerle çalışıyorlar.

Diğer bir fark da tabi ki emeklilik gibi aktarımlar ile bakım gibi hizmetler arasında. Bakım, ideal olarak kamu, kâr amacı gütmeyen ve hatta kâr amacı güden destekler altında sunulsa bile hizmetlerin geliştirilmesini içerir. Dolayısıyla, işgücü, bakım ekonomisinin önemli bir parçasıdır.

 

“Bakım ekonomisi” hizmetleri ile “geleneksel refah rejimi” programları, yönetim yapılanmaları hususunda belirleyici özellikler gösteriyor mi?

Bakımın bölgesel bir boyutu olduğunu öne sürebilirim. Emeklilik gibi programlar ulusal hükümetler tarafından tasarlanabilir ve uygulanabilirken, bakım hizmetleri ‘yerinde’ sunulur, bu da alt ulusal ve özellikle yerel yönetimlerin planlama ve uygulamada rol oynaması gerektiğini düşündürür. Fakat bu yalnızca ulusal hükümetlerin finansmanıyla etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir.

 

“Muhalif bir ulusal hükümetle karşı karşıya kalındığında, alt ulusal ölçeklerde girişimlerin geliştirilmesine odaklanmak değerlidir”

 

Çok ölçekli analiziniz sadece küresel, bölgesel ve ulusal ölçeklerle sınırlı değil, aynı zamanda yerel ölçekleri ve belediye ölçeklerini de içeriyor. Araştırmalarınıza dayanarak, şehirlerde benzer programlara dair fikirlerin farklı bir ifadesini gözlemliyor musunuz? Şehir özelinde bakım tartışmalarının ulusal, bölgesel ve uluslararası gündemlere ulaşmasını ve bu ölçeklerde benimsenmesini şekillendiren şeyler nelerdir?

Bu da bir başka çok iyi soru. Muhalif bir ulusal hükümetle karşı karşıya kalındığında (Kanada’da da bunu yaşadık), alt ulusal ölçeklerde girişimlerin geliştirilmesine odaklanmak değerlidir. Kanada’da çocuk bakımı konusunda yerel düzeyde bunu yaptık. Ayrıca Uruguay’ın bakım sistemiyle ilgili fikirlerin gelişimi, ilerici bir ulusal hükümetin oluşturulmasından önce başkent Montevideo’da başladı.

Kolombiya’nın Bogota ve Meksika’nın Meksiko Şehri’nde, ulusal hükümet muhalif olsa bile, feministler ve bakım ekonomisi gündemini teşvik etmek isteyen kişiler, art arda gelen ilerici belediye başkanlarına hitap edebildiler. Sorun şu ki, bu görüşmeler ulusal desteğin az olduğu bir denizde, yetersiz finanse edilmiş ümitler adaları haline geldi. Kolombiya’da, Petro’nun (sol merkez bir başkan ve önceki Bogota belediye başkanı) seçilmesi ve insan hakları avukatı olan Francia Marquez’in başkan yardımcısı olarak atanması ile bakım ekonomisi ulusal gündeme taşındı. Meksika’da, merkez sol partilerdeki birkaç senatör bakım ekonomisini ilerletmeye çalıştı ancak şu anki hükümet, merkez sol Başkan Andres Manuel Lopez Obrador (AMLO) liderliğinde bunu desteklemedi. Aynı partinin gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimindeki adayı, eski Meksiko Şehri Belediye Başkanı Claudia Sheinbaum’un fikrini desteklemesi ve Meksika’nın 2025 Bölgesel Konferansı’na ev sahipliği yapacak olması bekleniyor. Bu aynı zamanda Meksiko’da yapılan ilk BM Kadın Konferansı’nın 50. yıldönümünü işaret edecek. Muhtemelen hükümet eylemlerini sergilemek isteyecektir. Bu yüzden belki o zamana kadar Meksika ulusal ölçekte bir bakım sistemi geliştiriyor olacaktır.

 

“Ben politika aracıları veya savunucuların çocuk bakımı, eğitim, yaşlı bakımı, engelli bakımı, sağlık hizmetleri gibi bir dizi konu arasındaki bağlantıları vurgulamak için fikri kullanabilen kişiler olmasını tercih ederim.”

 

En son çalışmanızda, farklı aktörler tarafından bakım ekonomisinin farklı yorumlarının, bu aktörler arasında koalisyon oluşturması için bir mıknatıs işlevi görebileceğini belirtiyorsunuz (Béland ve Cox, 2011 için ‘mıknatıs koalisyon’). Bu tür ‘mıknatıs koalisyonların’ ortaya çıkmasını ve güçlenmesini şekillendiren koşullar nelerdir? Bu koalisyonların kurulması ve sürdürülmesinde ‘politika aracıları’ olarak oynanması gereken bir rol var mı?

Jenson (2010) fikrin farklı aktörler tarafından farklı yorumlara tabi olduğunu savunduğu üzere fikrin polisitemik olması kilit bir noktadır. Beland ve Cox da böyle fikirlerin güçlü bir şekilde olumlu, duygusal anlamı ve değeri olduğunu öne sürüyorlar. Ayrıca, “politika girişimcileri” olarak adlandırdıkları, benim hiç sevmediğim bir terimdir, vurguluyorlar. Ben politika aracıları veya savunucuların; çocuk bakımı, eğitim, yaşlı bakımı, engelli bakımı, sağlık hizmetleri gibi bir dizi konu arasındaki bağlantıları vurgulamak için fikri kullanabilen kişiler olmasını tercih ederim.

 

“Ben tüm bunların üstüne konut ve devamında iklim değişikliği ile ilgili bağlantılar eklerdim. Çünkü kaliteli bakım işlerinin geliştirilmesini desteklemek, yeşil bir ekonomiyle de uyumlu olacaktır”

 

Başka hangi faktörlerin, bu koalisyonların etkin işleyişini kolaylaştırabileceğini düşünüyorsunuz?

Ben tüm bunların üstüne konut ve devamında iklim değişikliği ile ilgili bağlantılar eklerdim. Çünkü kaliteli bakım işlerinin geliştirilmesini desteklemek, yeşil bir ekonomiyle de uyumlu olacaktır. Yerel ölçekte bakım hizmetlerinin geliştirilme planlamaları yapılırken, konut planlamaları da yapılabilir. Bu şekilde tümü ’15-20 dakikalık mahallelerin’ oluşumunun bir parçası olabilir.

 

“AB üyelerinin birçoğunun çocuk bakımı konusuna daha yakın, ebeveyn izni konusuna daha uzak olacağını düşünüyorum. Ancak en büyük soru işaretlerinden biri uzun vadeli (yaşlı) bakımı konusunda”

 

Avrupa ülkelerindeki gelişmeler ve Avrupa Birliği (AB) sıkça Türkiye’deki politika aktörlerinin dikkatini çekiyor. Bu yüzden şu soruları sormak istiyoruz: Avrupa ülkeleri arasında bakım ekonomilerinin yapılandırılması ve işleyişi açısından bazı gruplaşmalar gözlemleniyor mu? Bir bölgesel örgüt olarak, AB bakım ekonomisiyle ilgili belirli fikirleri benimsedi ve üyelerine teşvik etti mi?

AB’nin Eylül 2022’de kabul edilen bir bakım stratejisi var. AB üyelerinin birçoğunun çocuk bakımı konusuna daha yakın, ebeveyn izni konusuna daha uzak olacağını düşünüyorum. Ancak en büyük soru işaretlerinden biri uzun vadeli (yaşlı) bakım konusunda. Bu açıdan, yapılacak çok iş olduğunu düşünüyorum. COVID’in, kaliteli yaşlı bakımının ve bu işlerin iyi ücretlerle yapılmasının önemini vurgulamasına yardımcı olduğunu umuyorum.

 

Bu çok ilginç ve güncel sosyal politika alanında, sorularımızı yanıtladığınız için mutluyuz, Profesör Rianne Mahon. Teşekkürü borç biliyoruz.

Ben teşekkür ederim. Tanıştığımıza memnun oldum. Değerli kamu politikası çalışmalarınızda başarılar dilerim.

 

 

 

 

Bültenimize Abone Olun

En son haberler ve özel duyurulardan haberdar olmak için abone olun

Diğer Yazılar